Ben buna benim kaderim demiyorum.. Oğlumun kaderi.. Bir önceki yorumda da söylediğim gibi mutlak kader kısmı.. Bu olaylar biraz karışık.. Benim tek hatam mr dan korkuyor olmak.. Ki uyutulup da mr çektirmeyi bile istedim ücretini ödeme dahilinde ama ne özel ne devlet kabul etmedi.. Benim yapabileceğim bir şey kalmamıştı.. Aslında yorumu çok uzatmamak adına kısa kestim daha anlatamadığım birçok şey oldu bu konu ile ilgili.. 2 farklı ilde gitmediğim doktor kalmadı.. Hepsi aynı şeyi söyleyince bir yerden sonra kabullenmek durumunda kalabiliyor insan.. Bizim anlatmak istediğimiz olay aslında şu.. Anlaşamadığın bir evlilikte neden çocuk yaptın demek çok kolay.. Allah bize dil de vermiş konuşmak için, parmak da vermiş yazmak için.. Bu cümleyi söylememiz 5 saniye sürüyor, yazmamız 10 saniye.. Ama bunu bu kadar küçük bir sürede söyleyebiliyorken karşımızdaki insanın ne kadar büyük üzüldüğünü de düşünmemiz gerekiyor.. Annesi babası boşanan tek çocuk benim oğlum değil, son da olmayacak.. Fakat benim bu çocuğu doğurmuş olmam kimseyi alakadar etmiyor.. Bunu sormak kimsenin haddi değil, hakkımız yok böyle bir şeyi sorgulamaya.. Benim görevim oğluma en iyi şekilde anne olabilmek.. Ben evliliğim belki kurtulur zihniyeti eşliğinde yapmadım çocuğu.. Ama hiçbir zaman da keşke olmasaydı demedim aksine iyi ki benim çocuğum diyorum.. Ruhsal sağlığı yerinde olan hiçbir anne evladından şikayetçi olmaz.. Bizler doğurduğumuz için şikayetçi, pişman değilken neden mutsuz bir evlilikte çocuk yaptınız diye sormayın diyoruz hepsi bu.. Benim abimle aramda 14 ay var.. Annem korunurken bana hamile kalmış.. Ben 21 yaşındaydım annem ve babam boşandığında.. Annem hiçbir zaman pişmanlık duymadı ne bizi doğurduğu için ne de boşandığı için.. Bu arada size de çok geçmiş olsun.. Demek istediğimiz, savunduğumuz şeyi umarım anlatabilmişimdir..