Bismillâhirrahmânirrahim...
İnsan nedir?
İnsan, 2 şeyin (ruh ve bedenin) birleşimidir ve 10 şeyden mamüldür. Beden; su, ateş, toprak ve havadan DÜNYADA yaratılmıştır. Ruh ise; Kalp, Ruh, sır, hafi, ehfa ve nefsi natıka denilen unsurlardan CENNETTE yaratılmıştır. İnsanın aslı Ruh, kalıbı Cesedidir.
Kişi ölünce bedeni dünyada kalır, çünkü dünya o bedenin yaratıldığı yerdir. Ruh ise esas mekanı olan ahiret yurduna döner. Ancak dönmeden evvel bir müddet kalacağı bir aralık vardır, Berzah alemi. Bu aleme geçiş alemi de denir.
"Her nefis, ölümü tadıcıdır." (Enbiya, 35) Mahlukattan hiç kimse yoktur ki ölmesin, ölüm onu es geçsin, ona uğramasın. Kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk, bebek, amir, memur, doktor, kral, zengin, fakir, müslüman, kafir, insan, c*in, hayva*n...
2 türlü ölüm vardır, ya iyi kimsenin ölümü, ya kötü kimsenin ölümü.
"Mü’min can çekişirken, rahmet melekleri beyaz bir ipekle gelip, "Haydi, sen Allah’tan, Allah da senden razı olarak, doğru Allah’ın rahmetine ve cennetine, sana kızgın olmayan Rabb’e doğru çıkıp gidiver," derler.
Bunun üzerine, misk gibi güzel bir koku saçarak çıkar, melekler onu birbirlerine verirler.
Gök kapılarına el üstünde getirirler ve derler ki, "Yerden size gelen bu koku ne kadar da ferahlatıcı!"
Sonra onu, mü’min ruhların yanına götürürler. Onlar, sizden birinizin gurbette olan yakınına kavuştuğu zaman duyduğu sevinci duyarlar.
Yanına gelip sorarlar: "Filan ne yaptı, filan ne âlemde?" Cevap verirler: "Bırakın onu, o dünya zevkine dalmıştı."
Gelen ruh: "O öldü, size hâlâ gelmedi mi?" der. "Öyleyse o, Haviye cehennemine götürüldü" derler.
Kâfir can çekişirken, azap melekleri, ellerinde bir kamçı ile gelirler ve derler ki: "Haydi, sen Rabbine ve Rabbin de sana kızgın olarak, Allahın azabına doğru çıkıver." O da, leş kokusundan daha kötü bir koku içinde, Allahın azabına doğru çıkar. Sonunda arzın kapısına iletirler. "Ne kötü bir koku!" diyerek, onu kâfir ruhlarının bulunduğu yere götürürler." (Nesêî)
Bu hadisi şerif pek çok şeyi açıklasa da, beraberinde merakı da uyandırıyor. Ancak buraya müslümanın ölümünü yazmayı murad ettim, diğer türlü içinden çıkılması zor ve okunması sıkıcı bir yazı olurdu.
Tüm mahlukatın canını almakla görevli melek, ölüm meleği olan Azrail (as) ve yardımcılarıdır. Canın çıkma saati geldiği zaman, Azrail (as) ve yardımcı melekler, ölecek olan müslümanın başına gelir ve iyi bir kimseyse en sevdiği kişi suretinde görünürler. Yardımcı melekler ayak ucundan başlayıp tüm canını boğaza kadar çekmeye başlar.
Kafir için bu çekme, her bir kıl kökünden bir kancayla çekmeye benzer. Müslüman veya kafir farketmeksizin her kişinin ölümü kendisinin ameli olsa bile zordur. Kafirinki daha zordur.
Can boğaza gelince Miraç denilen ve kulun ruhunu 1.kat semaya çıkaracak o merdiven görünür.
Bunun içindir ki ölüm anında kişi gözlerini, o merdivenin nereye kadar gittiğini görmek için yukarı diker.
Bir arı boyutunda ve ağırlığında olan ruh, bedenden çekildikçe boşlukta kalan azalar soğumaya başlar. O esnada canhıraş verilen mücadele yüzünden kişi susar, derken fırsat gören şeytan elinde 1 bardak buzlu suyla yanına gelir. İmanını vermesi karşılığında bu buzlu suyu ona vereceğini söyler. Eğer kişi hakiki iman sahibiyse reddeder çünkü o suyun tuvalette tükürülen balgam, sümük ve irin olduğunu hadislerde öğrenmiştir.
Bu esnada ölünün dudakları ıslak tutulmaya özen gösterilir ve arada bir La ilahe illallah kelimesi telkin ettirilir.
Yardımcı melekler kendilerine düşen görevi bitirince, Azrail (as) canı boğazdan çeker, alır.
Ruh çıkınca, SUYU ISITILIP YIKANINCAYA KADAR 2 adet güzeller güzeli melek gelir ve ona en güzel muameleyle muamele ederek selamlar. O ruhu, cennet ipeklerine sarar ve aklından, karakterinden, ilminden hiçbir şey kaybetmediği halde göğe doğru süratle çıkarırlar.
Ruh çıktıkça önceki tüm ümmetleri, sahabeleri, alimleri görerek, 18.000 alemin tamamını seyrederek fezayı (uzayı) geçer ve 1.kat semanın altına gelir.
Her katta kapı, her kapıda bir bekçi vardır. İlk kat semanın kapısı çalınır ve ölen kişinin hayırlı ve salih kimse olduğu haberi verilir. Kapının bekçisi, kapıyı açar ve onu müjdeler.
Adem (as) beşerin babası olduğu için tüm ruhların sunumu ilk ona gösterilir. Bakar ki bu Ruh temiz, imanlı. "Bu ruhu illiyyin'e götürün." Der.
(İlliyyin; 7 kat semanın üstünde, kulların salih amellerinin işlendiği divandır.)
Eğer Ruh müslüman değilse; "Bu pis nefis, pis Ruh, pis bir bedenden çıkmış, onun yeri Siccin'dir."
(Siccin; 7 kat yerin dibinde bir hapishanedir, kıyamete kadar bozgunculuğa izni olan şeytanlar hariç diğer tüm şeytanlar ölünce oraya giderler. Çünkü şeytanlar, cinlerdendir.)
İlliyyin'e giden ruhlar da 2 kısımdır. a) Borçlu olanlar. b) Borçsuz olanlar.
Borçlu olan özgürce dolaşamaz ancak biri onun için öderse kurtulur.
Borçsuz olanlar ise istedikleri vakitte ailesini arkadaşlarını mezardan duyup görebilirler ancak perşembeyi cumaya bağlayan gece bu durum daha kuvvetli olur.
Kabrine bir ziyaretçi de gelse, ölü taa Arşta bile olsa mezarın başına geri döner.
Ruh, henüz daha yıkanırken semalarda dolaşır.
1. KAT SEMADA; İMANA VE İTİKADA BAKILIR!
1. Kat semayı geçen ruh, ahiret ölçüsüyle 500 senede 2. Kat semaya çıkar. Aynı şekilde bekçi ruhu müjdeler. Kafir, 1.kattan geri 7 kat yerin dibine reddedilir.
2. KAT SEMADA; TÜM ŞARTLARINA RİAYET EDEREK NAMAZI HAKKIYLA KILMASINA BAKILIR!
3. KAT SEMADA; KİŞİ, MALINDAN ZEKAT VE FİTRELERİNİ ÇIKARIP, MALINDA ALLAHA AİT BİR HAK BULUNDURUP BULUNDURMAMASINA BAKILIR!
4. KAT SEMADA; ORUCU (cinsellik içeren, müstehcen konuşmalar bile olmadan) TUTUP TUTMADIĞINA, AKŞAM ORUÇ AÇARKEN VEYA GECE SAHUR YAPARKEN HARAM YEMİŞ Mİ, ONA BAKILIR!
5. KAT SEMADA; ALLAHIN FARZ KILDIĞI HACCI, HAKKIYLA EDA EDİP ETMEDİĞİNE BAKILIR! (fakir kimse eğer zengin olsa ameli tam yapacaksa buradan geçer, sorulmaz.)
6. KAT SEMADA: ANA BABASINA NASIL DAVRANDIĞINA BAKILIR! Burası çok mühimdir, zira Cebrail (as) ın "Anne veya babasının birine veya her ikisine de yaşlılıklarında ulaşan ama onlardan bir dua bile alamadan cennete bile giremeyeceği belli olan kimse kahrolsun." Duasına, Allah Rasulü (sav) amin demiştir.
7. KAT SEMADA; SEHERLERDE ÇOK İSTİĞFAR ÇEKİP ÇEKMEMEYE BAKILIR. (Seher vakti, imsaktan önceki teheccüd vaktidir.) BU KİMSE SADAKAYI GİZLİ VERİP, YETİMLERE BAKIP BAKMAMASINA GÖRE O KATI DA GEÇMESİNE MÜSADE EDİLİR.
Oradan sonra, Allahın 70.000 nurdan hicabı (perdesi) vardır. ( Allah mekandan münezzehtir, asla bir mekan isnat edilemez ancak Arş-ın üstünde nurunun tecelli ettiği bir yer vardır.) Bu perdeleri de HANGİ VAKİT OLURSA OLSUN İSTİĞFAR EDER, İYİLİĞİ EMREDER, ORUCU, NAMAZI, TESETTÜRÜ TAVSİYE EDER VE YOKSULA İKRAM EDERDİ denilerek teker teker geçer.
Sırrı anlıyor muyuz?
Son durak, Sidretül Mümteha denilen, dalları cenneti kaplamış, kökü cehennemi kaplamış nurdan bir ağaçtır. Oradan da BU RUHUN AMELLERİ SALİH, İHLASLI VE RİYASIZDIR. EĞER RİYA KARIŞMIŞ OLSAYDI, GELDİĞİ YOLLARI GERİSİN GERİ DÜŞER! denilerek sualleri bitirir.
Derken, melekler bu ruhu denizlere batırırlar. Ateş denizine batar, yanmaz. Sırasıyla Ateş, nur, karanlık, su, kar ve dolu denizlerine girerek nihayet Arş-urRahman'a gelir.
Burada 80.000 hicap (perde) vardır. Her perdede 80.000 şerafe (müezzinlerin ezan okuduğu minare) ve her şerafede 80.000 ay vardır. O aylardan biri dünyada gözükecek olsa, dünya helak olur.
Tüm bu mekanları izleyip geçtikten sonra nihayet TEŞBİHTE HATA YOKTUR Rabbine kavuşur. Allahü tealanın bir mekanı yoktur, orada kavuşabilmesinin müktezası tecellisidir. Zatı değildir.