Bacım eltin pediarist mi ?Salla gitisin lafını kafana takma ,
bak sana bir hiyake yazayım
Nasrettin hıca , oğlu ile bir köye gidiyormuş. Oğlunu eşeğe bindirmiş. Bazı kimseler görüp:
— Hey gidi zamane gençleri, ağzının ilmiyle şu ihtiyar babasını yayan yürütüyor da kendisi rahat rahat eşeğe binip gidiyor, demişler.
Çocuk:
— Bak baba! sana ısrar etmedim mi? Haydi artık daha ziyade inat etme, şu eşeğe bin, demiş.
Hoca eşeğe binmiş. Biraz gitmişler. Bir kaç kişi tesadüf edip:
— Ayol senin kemiğin kartlaşmış, hem işte geldin işte gidiyorsun. Bu taze fidanı bu kadar zahmete koşup da kavurmak layık mı? derler.
Hoca tutar, çocuğu da arkasına bindirir. Birkaç adım gider gitmez, bir bölük herze-vekile daha tesadüf ederler. Bunlar da bakıp:
— Amma insafsızlık ha! Bir eşekçiğe iki kişi birden biner de uzun yola gider mi? Bakın şu herife, hoca da olacak! derler.
Hoca artık kızıp eşekten kendi de oğlu da inerler. Önlerine katarlar. Çok geçmez bittesadüf birkaç adama rast gelirler.
— Allah Allah! Bu ne budalalık. Eşek önlerinde bomboş hoplaya sıçraya koşsun da kendileri bu sıcakta toza toprağa bulanarak kan ter içinde yayan yürüsünler. Dünyada ne şaşkın adamlar var!
Dediklerini işitince Hoca oğluna dönerek demiş ki:
Bu halkın dilinden kurtulabilen varsa ona aşkolsun. Ne yaparsan yap, herkesi memnun edemezsin.