Bu çalışmayı bence her ülke kendi içerisinde yapmalı, çünkü her ülkedeki sosyo-ekonomik şartlar ve aile ilişkileri farklı düzeyde. Şöyle ki İngiltere veya Avrupa ülkelerinin çoğunda kreşe başlama yaşı erken, anneler de annelik izinleri bittiğinde işlerine dönüyorlar. Çalışan 2 ebeveynli bir ailede çocuk sayısı arttıkça mutlaka ki ilgi daha fazla bölünüyor. Bizler aman kardeştir, hangimiz kavga etmedik ya da dayak yemedik diyoruz ama oradaki kültüre göre bu tarz durumlar bizdeki kadar normalleştirilmiş olarak değerlendirilmiyor. Bizdeki kadar abartılı bağları çoğu ailenin yok, aileler ama illa her dakika birbirlerinden haberdar olmak ya da her an beraber olmak gibi bitişik hayatları yok çoğunun. Çocuklarının özel alanlarına erken yaşlardan itibaren saygı duyuyorlar, bu nedenle çocuklar da bunu hep bekliyorlar ama kardeş gelince, oda veya eşyalar bölününce çocuklar bunu tercih etmiyor. Çocukların çoğu 16 yaşından sonra isterse ayrı bir eve çıkabiliyor, sorumluluklarını daha erken alıyorlar gibi çok farklı kriterler var. Bu arada ben de tek çocukla kalmayı düşünenlerdenim ama bu araştırma bence çok da genellenemez ve çocuk sayısı arttıkça mutsuzluk artıyor diye genel bir kabul göremez. Ülkesel bazda olabilir.