Ailemi çok seviyorum.
Babam öldüğünden beri sanki hepsi ölümü bekler gibi renkleri solmuş, neşelerini kaybetmiş bir şekilde yaşıyorlar. Allah anneme sağlıklı sıhhatli hayırlı afiyetle İslam üzere uzun ömürler ihsan etsin diye dua etmediğim gün yok.
En büyük ablam ms hastası, şimdi şimdi yeni yürüyor. Onun için çok üzülüyorum, gecelerce dua edip ağlıyorum.
2. Ablamın işleri maşallah yoluna girmeye başladı, bu zamana kadar da yaşadıklarından dolayı onun için ağlıyordum.
3. Ablam depresyonda ve bensiz asla çıkamıyor. Kendini boş şeylerle avutmaya çalışıyor ama boş şey insanı dolduramaz. Onun için de çok üzülüyorum.
Erkek kardeşim babamın vefatından sonra daha 20 yaşında çok büyük sorumluluğa sahip oldu. Yükü çok ağır, ona da üzülüyorum.
Kız kardeşim de yeni evlendi ama imtihanı yeni başlıyor. Bir şeyin geldiğini görüp engelleyememek çok zor bir şeymiş.
1.5 senden yaşattıkları şeyler yüzünden eşimin ailesiyle zihinsel bağımı kestim. Fiziksel olarak da artık ara sıra görüşüyorum. Orada da tekrar tekrar anlıyorum elin kızıyım.
Medresemi çok özlüyorum, çocuk büyütmekten dolayı evden bile çıkamıyorum ve şu an resmen hocalığım zayi oluyor. Aldığım ilmi unutmaktan korkuyorum. Bu benim mesleğim ve resmen elimde olmayan şartlarla icra edemiyorum.
Belaya hamd edilir, nimete şükredilir. Hamd edecek çok şeyim var ama şükredecek daha çok şeyim var.
Kendimi mental olarak ayağa kaldırmak için çok uğraşmam gerekiyor. Sanki hem kendi ailemin, hem eşimin, hem onun ailesinin, hem de civarımdaki tüm insanların benden beklentileri var ve ben yetersizim.
Zaten çocuk olamadım, ergen olamadım, genç kız oldum derken başka genç kızlara anne abla olmak zorunda kaldım, tam bitti derken evlendim bu sefer gerçekten anne oldum. Ben bir tek kendim olamadım.
Kimliğimi, olduğum kişiyi kaybetmekten çok korkuyorum çünkü onca zorluğa rağmen etimle kemiğimle inşaa ettim. Yok olması için bir üflemenin yetmesinden korkuyorum.
Yetersizlik hissi ve benliğini kaybetme korkusu. Benim özetim budur.