Deprem herkesin korkulu rüyası bir kere canlı yaşmak yeterli ama biraz balık hafızalı bir milletiz.
Mobilyalar kesinlikle duvara sabit olmalı. Bu yüzden çok ölüm oluyor. Yatak odaları ve içi büyük koca aynalar çok tehlikeli.
Deprem çantası iyi fikir ama asla evin tek bir kısmı için yeterli değil. Herksin yatağının baş ucunda 1 tane olmalı. Yataktan dönerek aşağı ineceksiniz çünkü ve orada kalmanız gerek. Eviniz yıkıldı diyelim çanta bir el mesafesi olması gerek. Baza koltuk çamaşır makinesi vs bunlar depremde yaşam üçgeni olan yerler. Salonda yatak odasında yakalanma ihtimaline karşı evde bu yerleri bulup tarafa bir salondaysak buraya, yatak odasında burası güvenli diye salim kafayla aynı yerleri belirleyip konuşun.
17 ağustos depremi yaşadım binamız yıkılmadı ama şöyle diyim öyle pek birşey düşünme şansı olmuyor insanın.. Hayatın geçiyor gözünün önünden.
Hala daha deprem olunca çök kapan yapmayı başaramadım. Kitleniyorum. Hızlanacak mı diye izliyorum.. Eğil işte hızlanır sa kapanacak zaman yok. Zaten bir kaç yıl depremden sonra her ambülans sreni duyunca ağlama krizi geçiriyordum.
Benim de hep aklımda hayat depremi olsun olmasın hep aklımdaydı hiç çıkmıyor ki. Sürekli senaryolar var kafamın içinde.. Bazen yolda gidiyoruz. Otoban çevresindeki ev yok hiç. Diyorum Allahım bir yere giderken yoldayken biz olsa. Çocuklarım yanımda olsa.. Ev bark umrumda değil çocuklarım sağlıklı yanımda olsun ben başlarında olayım ama İstanbul depremi sonrası gerçekten ortalık çok karışık olacak.
Dua ediyorum birden küçük küçük kırılıp enerji yok olsun düşük de olsa bu da ihtimal dahili diyorlar çünkü