Komşu Komşuya Seslenirken Dâhi Zikrederdik Biz...
▪︎“Hu Hu” diye seslenirdik komşumuza...
▪︎“Eyvallah” dilimizin pelesengi idi..
▪︎“Hay Hay” Efendim! diye kâbul ederdik teklifleri..
▪︎“Allah, Allah, Allah, Allah ” diyerek şehâdete koşardık Tuna boylarında..
▪︎“Allah Allah”, “Sübhanallah”, “Allahû ekber “ idi hayretlerimiz. Şimdilerdeki gibi “Vaaaauuv” diye ya da “ohaa” diye manasız çığlıklar atmazdık..
▪︎“Tövbe estağfurullah” “fesubhanallah” zikri anlatırdı kızgınlığımızı..
▪︎“Aman Allahım” derdik hayret ettiğimizde..
▪︎“Salâvat" anlatırdı bazen yanlış bir iş yapıldığını..
▪︎“Neûzubillah” çekmek idi istemediğimiz bir şey görünce zikrimiz..
▪︎“Bismillah”ile başlarlardı her hâyrın başı.
▪︎“Hay Allah” iyiliğimizi vermeye devam edeydi..
▪︎“Allah Allah İllallah, Muhammedun Resulullah” sonrası derdik alkışlarla yiğitlere “maşallah”..
▪︎“Ya Sâbır” öfkemizin ilacı idi..
“Hasbünallâhü ve ni’mel-vekîl!” diyerek Allah’ı “vekil” ederdik çaresiz kalınca..
▪︎“Ya Şafi” dokunurdu yaramıza merhemden evvel..
▪︎“İnna lillah” âyeti teselli ederdi geride kalanları..
▪︎“Hâk’ka yürürdük” eskiden ölmezdik biz..
▪︎“Bu da geçer ya hû!”, “Vazgeç ya hû!”,
▪︎“Hoş gör ya hû!” hatları süslerdi iş yerlerimizin duvarlarını, psikiyatrik ilaçlarlar dünyamıza girmeden…
Velhasılı kelam Efendim..
▪︎“Eskiden yaşarken zikrederdik, şimdi zikrederken bile o hâli yaşayamıyoruz"
O güzel hâllerimize tekrar dönmemiz dileği ile...