Aşağıdaki yoruma ithafen yanıt vermek istedim. Öncelikle dinde yeri olan bir uygulamayı yok gibi düşünmek şirktir. Ve bunu başka insanlara anlatmak büyük bir şirktir. Arap geleneği denilmiş. Subhanallah daha neler duyacağız o vakit Kur'an da okumayın çünkü Arapça yazılmış. Bu söylenilerek hadisleri ve ayetleri inkar edilmiş oluyor. Ayette de yazıyor:
Ey peygamber, zevcelerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle. Bu, onların tanınıp eza edilmemelerine daha uygundur. Allah çok affedici, çok esirgeyicidir.”( Ahzab 59)
Cilbab demek dış örtü demek yani bir yere gezmeye oturmaya gideceğimiz zaman kendi evimizdeki giysilerle çıkamayız üzerine bir dış giysi giymeliyiz. Bunun ismi carşaf olur, ferace olur eğer geniş ve vücut hatlarını belli etmiyor ve dikkat çekici bir renkte değilse pardesü olur. Nefse zor geldiği için inkar etmek nasıl bir boyut? Herkes giymek istemeyebilir benim ablalarımın iki tanesi açık kimseyi bu konuda kimse zorlayamaz saygı duyulur. Ama dinde yeri olan peygamber eşleri Hz. Aişe, Hz. Hafsa, sahabe eşleri ve bununla ilgili bu kadar sahih hadis ve ayet varken yok o Arap geleneği demek.. Bilemiyorum Rabbim sadece böyle düşünenleri değil hepimizi ıslah etsin (düzeltsin)
((Örtü, bütün vücudu örtmelidir. Zira Allâhü Teâlâ, “...Dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle.” buyurmuştur. Cilbab, bütün vücudu örten bir elbise, bir Örtüdür. «Yüdnine», dena kökünden gelen bir fiildir. İdna elbiseyi, örtüyü aşağıya doğru salıvermektir. Buna göre şer'î Örtünme, vücudun tamamını örtmektir.))