Ay çok özür dilerim. Ben postları karıştırmışım. Senin postunu da okumuştum. Eşin 2 gün oyun oynamam gerekli falan demişti.
Şimdi merak ettiğim öncelikle çalışıyor musun?
Sen söyledikten sonra eskilerine de baktım, eşinin de senin de biraz dinlenmeye ihtiyacınız var. Sen her fırsatta şüphe duyuyorsun mesela kitaptan gelen mesajdan falan acaba biraz mental olarak rahatlatıcı şeylere mi yoğunlaşsan, eşin ile bana saçma gelen şey ben de öğretmenim, eşim de idareci onun toplantılarına da benim sunumlarını ya da araştırmalarında hiç birimiz diğer odaya geçmezdi. Ben sessizce elime kitabımı alır okurdum o da çalışırdı arada çay kahve yapardım aynı odada olurduk. Diğer türlü ne anlamı var ki evliliğin, göremeyeceksem, çalışmasına ara verdiğinde 2-3 kelam da olsa sohbet edemeyeceksek neden evlendik. Eşim olmadan yatağıma gitmem onu da genellikle ben olmadan göndermem. Bazen insan sadece sarılmak ister, sizin 1 buçuk senelik evliliğiniz için bazı şeyler daha da yeni. Kalbini ve mantığını dinle. Senin yerinde olsam çalışmıyorsam çocukta yokken gider kurslara yazılır ya da işe girerdim. Her erkek kendine güvenen, ayakları üzerinde dik duran kadın ister. Biri benim başımın etini yese, bana imalarda bulunsa ben de ayrı odada yaşar hatta boşanırdım. Biraz kendinde de hatalarım var mı diye düşün.
Senin en büyük hatan ayrı yatmanıza, ayrı vakit geçirmenizi göz yummak olmuş bence. Bir de şarkılardan, kitaplardan içinde hep bir şüphe var. Adamın aklında yoksa bile sen sokacaksın nasılsa eşim şüphe duyuyor diye.