Belki eskiden senin düşündüğün gibiydi ama şimdi ne kadınlar var görsen duysan şaşarsın. Kadın resmen kalede kaleci var diye gol de mi atmayalım diyip gülerek konuşuyor. Evliymiş barklıymış bana fark etmez demek bu...
Artık erkekler feminen, kadınlar maskülen takılmaya ve bunu da güçlü kadın pozları vererek yapmaya başladılar.
Dünya bir düzen içerisinde yaratıldı. Erkeğin işleri erkeğe göre, kadının işleri kadına göredir. Erkeğin işini kadın yapamaz mı? En alasını yapar ama AĞIRDIR. Kadın işini de erkek yapamaz mı? En alasını yapar ama ZORDUR.
Bir insan ne kadar depresifse karşısındakine o kadar neşeli olma hakkı doğar aslında. Misal; ben %40 depresif olayım, karşımdakinin %60 depresif olma şansı vardır. 70 olmaz çünkü o zaman al-ver dengesinin üstüne çıkarız.
Bu durum kadın erkek ilişkisinde de geçerlidir. Feminen (dişilik) alıcı, maskülen (erillik) vericidir. Eğer kadın %90 vericiyse, maskülenliği erkeğe bırakmadığı için erkeğin tek şansı %90 alıcı (feminen) olmaktır.
Şimdiki erkeklerin eski erkeklerle alakası dahi yok, bu tartışmaya açık bir konu değil. Şimdiki kadınları da görüyoruz, genele yaymak istemem ama çok yüksek bir çoğunluk güçlü kadın adı altında maskülen bir hayata sürükleniyor.
Kadınlık bir şeye, bir olaya, bir olguya bağlı tutulamaz. Aynı şekilde erkeklik de. Ancak belli başlı bir görev durumu var ki bu kadınlığa ve erkekliğe bağlanmış.
En basiti erkeğin spermi olmadan bebek olmaz, kadın gebeliği yüklenmedikçe bebek doğmaz. Kadınların tek başına spermsiz üremesi ne kadar imkansızsa, erkeklerin de gebeliği üstlenmesi o kadar imkansızdır.
Ancak fiziksel güç gibi erkeklere daha çok tahsis edilmiş bir özelliğe karşı kadınların da yapabileceğini düşünmek akıllıca değil.
Çapkınlık da buna benzer. İlkel yaklaşalım. Av vardır, avcı vardır. Hiçbir yerde zebranın aslanı avladığı görülmemiştir. Kaldı ki kadın nazlıdır, sulandıkça (iltifat edildikçe, ilgi gösterildikçe) açar. Peşinden koşulması gerekir. Erkek ise avcıdır, koşmayı sever. Kovalamayı sever.
Bir kadın da çıkıp ben erkek kovalamayı seviyorum demez çünkü hem tabiata ters hem de içgüdüsel olarak prensesliğe ters.
Kimya olarak da bilinen şu ki; kadın kovalandıkça endorfin salgılar, kendini değerli hisseder. Değerli hisseden kadın mutludur. Erkek de başarı hissiyle endorfin salgılar ve başarması için de önce çabalaması gerekir.
Çok uzun oldu ama inşallah açıklayabilmişimdir.