Öncelikle iddia edilen hiçbir şey yok, iddia etmek demek teoride bir meseleyi sunup, bu vardır veya böyledir diyerek kesin olmayan bir şeyi dile getirmek demektir. Ben kesin olanı, doğru olanı, esas olanı söylüyorum. VE BU BENİM BENCE DİYEREK VERDİĞİM HÜKMÜM DEĞİL. ALLAHIN VERDİĞİ HÜKÜM.
Cahil, bilmeyen ama gerçeği öğrenmeye açık olan demektir. Echel, bilmediği halde bildiğini sanıp gerçeği öğrenmeye açık olmayana denir. Hangisi olduğunuzu anlamaya çalışıyorum. Alınacağınız veya ilerleyeceğiz biri değilim, kişisel algılamayın. Söylediklerinize binaen yazdım.
Kanıtlara gelirsek; Hayız (adet) olan kadının oruç tutmamasını anlamadığınızı söylemiştiniz. (Tam olarak "Reglin oruç ile ne alakası olabilir ki?" Dediniz.) Üstüne adetken oruç tutulabileceğini de "iddia" ettiniz. Ama tutulacağına dair kurandan ayetten bir kanıt sunmadınız. Sunmamanıza rağmen de "iddianızın" doğru olduğunu savundunuz.
Allahü teala Bakara suresi 183. Ve 184. Ayette "Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden "HASTA" veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır." Buyurur.
Burada hastalıktan kasıt 2 türlüdür. Biri ölme tehlikesi olan hastalık, diğeri hayız, nifas gibi kanın bedenden ayrıldığı, kişiyi güçsüz bıraktığı hastalık. Bunu da sahabeden Aişe validemizin (ra) bize anlatmasıyla biliriz.
"Biz Rasûlullah (s.a.s) devrinde âdet görüyorduk. Namazı kaza etmekle emrolunmadığımız halde, tutamadığımız orucu kaza etmekle emrolunuyorduk." (Buhârî, Hayz, 20; Ebu Dâvud Tahâre,104; Tirmizî, Savm, 67; Nesaî, Hayz,17; Siyâm, 64)
Peki hadisin sahih olduğuna bir delil arıyorsak o zaman neye bakılır? Râvî'sine. İlk Ravi Aişe validemiz. Sonra Buhari hadisiymiş, kaynakta da görüldüğü üzere. Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai'de de geçiyormuş. Yani bu hadisi duyan en az 5 kişi varmış. Bunu öğrendik. Peki bu kimselerin salahiyetini merak edecek olursak neye bakarız? Şahıslarına. Buhari kimdir? Ebu Davud, Tirmizi kimdir? Hadis rivayetleri ve ravi silsilesi hakkında bilginiz varsa zaten bu şahısları çoktandır tanıyorsunuzdur. Ha eğer yoksa o zaman bilmediğiniz konu hakkında neden konuştunuz?
Madem ki hadislere ayetler kadar güvenmiyorsunuz, o halde size bir diğer ayeti kerimeyi açıklayalım. "Resul size neyi verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin." (Haşr, 7)
Bu da demektir ki, Allah Rasulü (sav) bize neyi emrettiyse onu yapacağız, neyden sakındırdıysa ondan kaçacağız demektir. Bunu nasıl öğreniriz? Hadisi şeriflerle. Hadis ilmini en yakın zamanda almanızı tavsiye ederim, orada zayıf hadislerde bile raviler öyle kuvvetli ki, bir hadiste bile en ufak meselede kuvvetli veya zayıf hükmünün nasıl incelendiğine şaşarsınız. Aylarca yürüyerek bir zattan Hadis dinlemek isteyen bir başka zat, aç susuz ve yorgun vardığı yerden "hadisi dinleyeceği kişi sırf atı elinde şeker varmış gibi kandırdığı için" dinlemeden geri dönmüştür. Atı kandıran, beni de kandırır diye düşünür. Böyle de ince eleyip sık dokurlar.
"Sağlam bir delil yok ki, neden tutamayalım yoğun günlerde bile?" Demiştiniz. Buyurun sağlam kanıtı sundum size. Ancak siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın, adetken oruç tutulabileceğine dair 1 tane zayıf Hadis dahi getiremeyeceksiniz çünkü yok.
Gelelim diğer meseleye; "Kadının muayyen gününün ibadete engel olduğunu Allah ayetle bildirmemiş bize." Dediniz.
Vakıa suresinde Allahü teala Vakıa suresinde 79. Ayette "Ona temizlenenlerden başkası el süremez." Buyurur. Bundan kasıt demek ki temiz olmayan (ki islamda temiz olmamak demek ya adet, ya lohusa ya da cünüplüktür) biri kurana el bile süremez, okuyamaz, ibadet edemez.
Bizde bir laf vardır, imamı Rabbani (ks) söyler. "Akıllı adama bir söz kafidir." Diye.
Ayrıca inşallah muhalefet için değil, öğrenmek için okursunuz. Sizi tanımam etmem, yarın bir gün ahirette Allah bana "Biliyordun neden söylemedin?" Demesin diye yazıyorum yoksa oğlum hasta başında sabahlayacağım.
İyi geceler.