Sonuna kadar usul usul okudum. Kalemin iyiymiş, çok güzel çok duru yazmışsın...
90 olsa 100'ü görür diye umuyormuş insan kısmında öyle haklısın ki. İnsan asla yetinmiyor.
Ben de geçen yaz anneannemi kaybettim. Seninki gibi bağ kurulmuş bir anneanne torun ilişkimiz de yoktu. Evlat ayırırdı rahmetli, oğullarından olanlar has torundu. Biz kızının çocukları pek yoktuk kalbinde de dilinde de. Dedem ondan önce rahmetli oldu, anneannem kalakaldı bir başına. O çok sevdiği oğulları bakmadı. Annem baktı. Yazları 50 derece Alanya sıcağında baygınlıklar geçirince yazın dayılarda kışın annemde kalsın diye karar alındı. Dayımlar hiç memnun olmadı tabii. Tam 11 sene 6 ay annemde, 3'er ay dayılarımda kaldı. Ne zaman annemin sırası gelse anneannem bitlenmiş olurdu, 40 kiloya düşmüş, çeşitli hastalıklar geçirmiş olurdu. Annemle bitlerini temizler, hastalıklarını iyileştirir, bakımını yapar 50 kilo eder öyle verirdik dayımlara.
En son 2023 yazında dayımın sırası geldi ve istemeye istemeye aldı. O sene dayımlarda yengem şiddet uygulamış. Komşular dayanamamış polis çağırmış. Polis anneanneme el koymuş, bakımevine yatırmışlar. Rahmetlinin bir gözü görmediği için engelli maaşı vardı. Dayım maaşına el koyduğu için vasisi dayımdır. Bakımevine gidince de dayımdan başka kimsenin bilgisi olmadı tabii. Bakımevi vasisine haber vermiş sadece. Bize söyledikleri "İyi işte annem nasıl olsun, namazını kılıyor Kuran açıyoruz dinliyor maşallahı var" Bakımevinde hem bakımsızlık hem de gördüğü şiddet yüzünden kötüleşmiş. Hastaneye kaldırılmış. Vasisi dayımı aramışlar, gitmemiş... O hep kayırdığı, kolladığı oğlu gitmemiş... Emekli maaşını, engelli maaşını alıp rahmetlinin üstüne ne varsa kendi mülküne geçiren ve kadını bu hale getiren oğlu gitmemiş... Hastanede yoğun bakıma alınmış, hastane dayıma ulaşamayınca anneannemin eski bilgilerinden diğer dayıma ulaşmış. Hastaneye en yakın bendim, atladığım gibi ilk görüşe gittim. Hasta yakını olarak kendimi kaydettirdim. Yoğun bakımda gördüğüm 5 dakika 50 sene gibiydi... Öyle bir hal ki, şuur yerinde acı çekiyor, ama kalkamıyor seslenemiyor bile... İnliyor. Bağırıyor. Fakat hiçbir şey yapamıyor... Beni bildi, annemi sayıkladı. Vücudu mosmor. 25-30 kilo var yok... Yanında tuttum kendimi. Çıkınca midem bulandı, kustum. Böğürerek ağladım. Hiç kimse, hiç kimse böyle ölmeyi hak etmiyor... Allahım, en iyisini sen bilirsin, bu kadını her şeye rağmen affet ve acılarından kurtar dedim. 48 saat sonra vefat etti...
Son gören bendim. Hasta yakını ben olduğum için vefatını bana bildirdi hastane. Morgda ben teşhis ettim, yıkamaya ben girdim... Rahmetli klozet kullanamazdı. Keşke dedim, keşke klozetsiz bir eve taşınsaydım da anneanneme her şeye rağmen dayım yerine ben baksaydım... Bana sövse de, annemi bizi hiç evlattan saymasa da ben baksaydım da böyle ölmeseydi...
Her hikaye babaanneninki kadar güzel bitmeyebiliyor. Anneanneme hakkım varsa helal olsun. İnşallah dünyada ettiklerini o yoğun bakım odasında ödemiştir de gitmiştir diye dua ediyorum...