Ölüm Sonrası Hayat: Cennet ve Cehennem Üzerine Ehl-i Sünnet İnancı
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Elhamdülillah, hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salât ve selâm, rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e, aline, ashabına ve kıyamete kadar onun izinden giden müminlerin üzerine olsun.
Kıymetli kardeşim, ölüm sonrası hayat, insanoğlunun en çok merak ettiği, bazen korkarak, bazen ümitle beklediği bir gerçektir. Çünkü dünya fânîdir; ancak ölüm bir son değil, bilakis bir başlangıçtır. Allah Teâlâ bizleri yoktan var ettiği gibi, öldükten sonra da diriltecek ve herkes amel defterine göre karşılık bulacaktır.
Rabbimiz buyuruyor ki: “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda Bize döndürüleceksiniz.”
(Ankebût, 57)
Bu ayet-i kerime, dünya hayatının bir imtihan yeri olduğunu ve asıl yurdun ahiret olduğunu bize hatırlatır.
⸻
Ölüm ve Kabir Hayatı
Ölüm, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Mümin için ölüm, dünya meşakkatlerinden kurtuluş ve Rabbine kavuşma vesilesidir. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor: “Müminin hediyesi ölümdür.” (Beyhakî, Şu‘abü’l-Îmân, 7/219)
Çünkü mümin, Rabbine kavuşmayı arzu eder ve Allah da kulunun huzuruna gelmesini sever. Kabir hayatı ise dünya ile ahiret arasındaki bir bekleme sürecidir. Kabir, mümin için ya Cennet bahçelerinden bir bahçe yahut kâfir için Cehennem çukurlarından bir çukur olur.
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe yahut cehennem çukurlarından bir çukurdur.” (Tirmizî, Kıyamet, 26)
⸻
Mahşer Günü ve Hesap Verme
Ölümden sonra kıyamet kopacak, tüm insanlar mahşer meydanında toplanacaktır. Rabbimiz şöyle buyurur: “O gün, insanlar yaptıkları ameller kendilerine gösterilsin diye bölük bölük çıkacaklardır. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görecek, kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görecektir.” (Zilzal, 6-8)
Mümin için bu hesap anı, rahmetin ve mağfiretin kapılarının açıldığı bir gündür. Kimi ameller, o gün insanı gölgelendirir ve kurtuluşa vesile olur.
Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Yedi sınıf insan vardır ki Allah, onları kendi gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde gölgelendirecektir:
1. Adil devlet başkanı,
2. Rabbine ibadet içinde büyüyen genç,
3. Kalbi mescitlere bağlı olan kişi,
4. Birbirini Allah için sevip bu sevgiyle bir araya gelen ve bu sevgiyle ayrılan iki insan,
5. Güzel ve mevki sahibi bir kadının zina davetine ‘Ben Allah’tan korkarım’ diyerek karşılık veren adam,
6. Sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kişi,
7. Tenhada Allah’ı zikredip gözleri yaşaran kimse.” (Buhârî, Ezan, 36)
⸻
Cennet ve Cehennem
Her insan ameline göre ya ebedî saadet yurdu olan Cennet’e ya da azap yurdu olan Cehennem’e gidecektir. Cennet, Rabbimizin salih kullarına hazırladığı nimetlerin bulunduğu mekândır.
Allah Teâlâ buyuruyor ki: “Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalacakları altlarından ırmaklar akan cennetler vaad etmiştir. Ayrıca Adn Cennetleri’nde güzel meskenler de verecektir. Allah’ın rızası ise (bunların) hepsinden daha büyüktür. İşte büyük kurtuluş budur.” (Tevbe, 72)
Cennette, insan aklının hayal bile edemeyeceği nimetler vardır.
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ, ‘Salih kullarım için, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin aklına gelmeyen nimetler hazırladım’ buyurdu.” (Buhârî, Bedü’l-Halk, 8)
Ancak Cehennem de haktır ve Allah’a isyan eden, inkâr eden kimseler için hazırlanmıştır.
Rabbimiz buyuruyor ki: “Onların gidecekleri yer cehennemdir. Ne kötü bir varış yeridir!” (Mülk, 6)
Ancak mümin, Allah’ın rahmetinden asla ümidini kesmez. Zira Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “De ki: ‘Ey kendilerine zulmetmiş olan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.’” (Zümer, 53)
⸻
Hülasa-i kelam; Güzellerim, dünya bir yolculuktur ve bu yolculuğun sonunda ebedi hayata ulaşacağız. İnsan bedeni dünyada yaratılmasına rağmen ruhu cennetten mamüldür. Bu sebeple ölüm gibi bir kavram, sonsuzluğu bilen ve tükenen şeylere alışık olmayan ruhumuz için büyük kayıptır. Rabbimiz bizi affına mazhar eylesin, hesap gününü kolaylaştırsın ve bizleri Cennet’inde ağırlasın.
Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki; “Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölüm sonrası için hazırlık yapandır.” (Tirmizî, Kıyamet, 25)
Allah Teâlâ bizleri o akıllı kullardan eylesin.
Velhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn.