Kızlar buraya yazayım mı yazmayım mı çok kararsız kaldım. En son da içimi dökme kararı aldım. Evliliğim kesinlikle sıkıntılı değil, eşimle sevgimiz saygımız var. Evde genelde benim sözüm geçer. Şimdi gelelim konuya. Sizin eşleriniz nasıl bilmem ama benim eşim evin içinde nereye gitse telini de yanında taşır. Eşim yapı olarak oldukça evhamlı bir insan. Bir gün bile ailesine yazmadan aramadan edemez. Hatta günde defalarca arar ve yazar. Sevdiklerine bişey olacak korkusu ile bunu yapar. Bu kendi içinde aynıdır. Sürekli kendini dinler karnı ağrısa bunu en üst seviye yaşar. Benim neyim var neyim der. Evlendikten sonra da özellikle elimden geldiği kadar ailesine bu kadar yazmaması konusunda uyardım. Çünkü insanları çok sıkıyor, bunu en azından biraz daha aza indirsin diye söylendiğim zamanlar çok oldu. Bazen bundan dolayı tartışmalar da yaşadık. Ben ne zaman telini istesem vermek istemez, terler, heyecanlanır. Ya şimdi aileme yazdım diye laf edeceksin deyip durur vermek istemez kısacası. Bundan tam 2 gün önce evden alışveriş için çıktık. Benzin istasyonunda durduk. Benzin almak için eşim arabadan indi. Ben ve bebeğim arabadayız. Kızlar trafikte arayan olunca, arabanın bluetoothuna bağlanır ve o şekilde hoparlörden konuşur eşim. Aynen o an da teli arabaya bağlıymış. Baktım telefon çalma sesi geliyor arabanın içinden ve bir kadın açtı teli. Alo alo alo dedi. Ses yok. Telefon eşimin cebinde ama teli hala bağlı arabaya. Ondan dolayı ben buna şahit oldum. Anında indim arabadan, eşim tel ile konuşuyor, yanına hızlı hızlı gittim. Hemen ver telini dedim, panikledi bana telini vermedi. Hemen benzin istasyonun içine girdi. Teli kapadı. Babasını aramaya kalktı. Arkasından girdim, dur babamı arıyorum dedi erkekler tuvaletine girdi. Bende çıktım ordan arabaya geldim. Sonra eşim arabaya geldi,ağzıma ne geldiyse saydım. O teli bana vermedin, kimdi o kadın kimdiiiii diye neler neler söyledim. Sonra açıkladı o kadın iş yerinden yanlışlıkla aramış beni, bende yanlış anlayacaksın diye panik oldum dedi. Sonra da teli babasının üzerinde kayıtlı, ara babanı dedim, bana ayrıntılı döküman çıkarsın. Aradı söyledi, baba sen bize gel falan konuşalım. Babası geldi olayı konuştuk. Babası sen eşini tanımıyor musun dedi. Panik olmuş dedi. Normalde anormal bir durum ama eşin için değil dedi. Orda eşim de araya girip dedi ki, teli istedi sizle olan konuşmalarımda var,düzenli ailenni arama,yazma diyor, ben de kavga ederiz diye vermedim teli. Sonra o arayan kadını aradı. Yalnız son arananlarda yok kadın silmiş. Rehbere girip aradı. Kadın yanlışlıkla aradığını söyledi ve kapadı teli. Numarasını aldım kadının. Baktım WhatsApptan resmine falan kocaman kadın yaşlı bile sayılır. Neyse gelelim en büyük olaya
Aradan 1 gün geçti. Ben tel dökümanlarını da nasıl olsa göreceğim için biraz daha yumuşadım. Eşim duştaydı,teli yine gizli saklı banyoda dolap üzerinde duruyordu. Ben yine kızdım. Neden ya çamaşır makinesi üzeri değil de koca dolabın tepesinde telin dedim. Neden neden nedennn dedim,bana üzerime gelme dedi,bak yeter dedi. Öldürürüm kendimi dedi. Git öldür dedim( tabi buna ihtimal vermiyorum) mutfaklta koca vazoyu aldı alnında kırdı. Her yer kan içinde kaldı. Eşimin alnı açıldı. Önemli bir damar yırtıldı, o an ne yapacağımı bilemedim,hemen karşı komşuya gittim adamla hastaneye gittiler. Öyle bir kan kaybetti ki bütün halılar kan içinde kaldı. Ölümden döndü. Alnına dikiş atıldı. Her yerine cam girdi. Eşim hastanedeyken babası aradı, dökümanı aldım dedi. Bu arada oğlumun numarasını kapattırcam dedi,aranız bozulmasın arayan kimse ulaşamazsın dedi. Ya 20 yıldır kullandığı hattı neden kapıyorsun sakın yapma bunu dedim. Ama kapamış hattını. Dökümanı istemiyorum dedim gelmemesi lazımdı eve o gün. Çünkü eşim hastanede her yer kan içinde. Çok ama çok kötü etkisinden asla kurtulamayacağım bir gün yaşadım. Kendimi çok korkmuş hissediyorum. Aileler yaşananları bilmiyor. Sizlere içimi dökmek istedim.