İMAN-AHLAK İLİŞKİSİ - İman; kökü kalpte, dalları insan davranışları olarak dışarıda yani hayatta olan bir ağaç gibidir. Peygamberimiz bu iman ağacının en üst dalında kalpteki imanın sözlü ifadesi, kelime-i tevhidin olduğunu, iman ağacının en alt dalında ise yoldan, eziyet veren şeyleri kaldırmanın bulunduğunu söyler (Müslim, İman, 58).
İman ile ahlak arasında ayrılmaz bir bağ vardır. Hz. Peygamber, mü’minin kusur bulucu, lanet edici, kaba ve hayâsız olamayacağını (Buhârî, Edeb, 38), çevresine güven veren ve sözünde duran (Müslim, İman 14), misafirine ve komşusuna ikram eden, kendisi için sevip istediğini kardeşi için de sevip isteyen (Tirmizi, İlim, 5), eşine ve çocuklarına karşı güzel davranan (Buhârî, İman, 33) kimse olduğunu hatırlatmıştır. Çünkü sağlam ve güçlü bir iman, insanın ahlakını güzelleştirecektir. Nitekim “İmanca en olgun olanlar, ahlakça en güzel olanlardır.” (Tirmizi, Radâ’, 11).
Hz. Peygamber’in duasında olduğu gibi, “Allah’ım kötü ahlaktan, hoş olmayan davranışlardan, heves peşinde koşmaktan sana sığınırız.” (Ebû Davud, Salat, 367).