(Buhârî, "Et'ıme",54) - "Güzel ve bereket dilekleriyle dolu, ama bir o kadar yetersiz olan ve dilimizden düşürmediğimiz, vazgeçemediğimiz tüm övgülerle sana çokça hamdediyoruz ey Rabbimiz!"
Nûr, 24/52 - “Allah’a ve resulüne itaat eden, Allah’a itaatsizlikten korkan, O’na saygısızlıktan korunanlar var ya, işte asıl kazananlar bunlardır!”
ET-TEVVÂB - Tövbe; dönmek, pişman olmak, günahı terk etmek anlamlarına gelir. Yüce Allah’ın isimlerinden biri olan et-Tevvâb ise kullarının tövbesini sürekli kabul eden, onları cezalandırmaktan vazgeçen, affeden manasındadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) “Günahtan tövbe etmek, günahı terk edip bir daha ona dönmemektir.” (İbn Hanbel, I, 446) buyurmaktadır. Allahu Teâlâ da ayet-i kerimede böylesi bir tövbeyle O’na yönelenlere: “Ben tövbeleri çok kabul eden ve çok merhametli olanım.” (Bakara, 2/160) buyurmaktadır. Yaptıklarımızı bilen (Şûrâ, 42/25), günahımızı bağışlayan da O’dur (Mü’min, 40/3). O, dilediğinin tövbesini kabul eder (Tevbe, 9/15), et-Tevvâb ismi ile tövbe edenleri ise çok sever (Bakara, 2/222).
Tevvâb ismi Kur’an’da duadan, tövbeden ve tövbe emrinden bahseden ayetlerde geçmekte, peygamberlerin tövbe ve dualarında bu ismi celilin nasıl kullanılacağına dair örnekler bulunmaktadır. Bunlardan biri de Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in duasıdır: “Ey Rabbimiz! Tövbemizi kabul et. Çünkü sen tövbeleri çok kabul eden, çok merhamet edensin.” (Bakara, 2/128).