SABRIN SIRRINI BİLMEK VE NEFSE UYGULAMAK - Sabır, bir felaket, sıkıntı, acı ve zorluğa karşı, kişinin telaşa kapılmadan, feryat etmeden, her şeyin Allah’tan geldiğinin bilinci ve şuuru ile sonuna kadar tahammül göstermesidir. İnsanın, yaşam boyunca birçok zorluklarla karşılaşması yaratılışın gereğidir. Aile fertlerinin ve yakınlarının ölümleri ile yaşanan can kayıpları, afetlerle uçup giden mal kayıpları, ölüm korkusu, hastalık korkusu, açlık korkusu gibi sıkıntılar, maddi-manevi acılar olgunlaşmak için birer imtihandır. İman eden kişinin başına gelen her şey bir gizli sebebin gereğidir. Mümin, karşılaştığı her sıkıntıyı tabii olarak karşılar ve sabır gücü ile katlanır. Her şeyin Allah’tan geldiğini bilen insan, nefsin kötü eğilimlerini dizginleyerek emir ve yasaklara uyma sabırlılığını göstermelidir. Sabır, acılara ve zorluklara dayanma gücüdür. Sıkıntı, hastalık, kötülüklere karşı koyma ancak sabır gücüyle mümkündür. İlahî emir ve yasakları uygulamak, birtakım zahmet ve eziyetlere katlanmayı gerektirir ki bu da nefse zor gelmektedir. Nefis birtakım alışkanlıklarından ve isteklerinden fedakârlık etmek mecburiyeti ile karşılaşır. İşte bu zorlukları yenmenin sırrı sabırdır. Sabrın sırrını bilmek, nefse uygulamak, bunu başkasına da tavsiye etmek bir insanlık görevidir.
Ben iyi olmaya çalışıyorum elhamdülillah