Herşeyin bir sınırı var canım, sabah yataktan çıkıp eşle birlikte çıkıp o işe kadın kahvaltı ev oturmasına, gidip akşam eşle birlikte eve giren, aş yok, iş yok, bir gün iki gün üç gün bu durum sorun olur,
Haftanın belli günleri işini yemeğini halledip eş eve gelmeden evde olmak, sorun yaratmaz,
Eşim evdeyken ev oturmasına gitmem, ablam akşam arar annem burda gel çaya der, iki sokak var aramızda, eşim izin vermez genelde, gitmem bende,
Anneme gidince yemeğe kal dediklerinde kalırsam kızar rahat edemez, o yüzden yemeğe kalmam, yemeğe kalmayalım bir yıl oldu nerdeyse, yani kısacası sınıflandırma gerek, bir defa anneme gittim eşim kızdı diye birşey yok, onun abartılmış bir öncesi vardır muhakak
Bir kıssa da,
Efendimiz zamanında yeni evlenmiş bir çift var, erkek evden çıktığı her gün eşini öpülerek tembih eder ben yokken benden habersiz biryere gitme, hanımı tamam der
Aradan zaman gecer, kızın babası rahatsızlanır bir çocugu haber vermek üzere kızın evine yollarlar, kız beyim evde yok ondan izinsiz çıkamam der, çıkmaz. Az bi vakit geçer, çocuk tekrar gelir baban ağırlaştı seni görmek istiyor der, kız yine beyim gelmedi, çıkamam ondan habersiz diye geri yollar, kısa zaman geçtik, çocuk tekrar gelir baban vefat etti, cenazeye gel der, kız dayanamaz çocugu Allah resulunun yanına gönderirir, çocuk Efendimiz S..a.v yanına gider, durumu izah eder, Peygamber efendimiz kıza eşinden habersiz gitme buyurur, bilki eşine itaatından dolayı babanın makamı bana gösterildi baban cennetle müjdelendi buyurur.
Peygamber efendimiz yine bir hadis-i şerifinde, eğer Allah kendisinden başkasına ibadet etmenizi emretseydi kocalarınıza secde etmenizi emrederdi buyuruyor