“BU DA GEÇER YÂ HÛ” - Kültürümüzün temel özdeyişlerinden birisi de “bu da geçer yâ hû” sözüdür. Bu söz, neredeyse bütün Anadolu irfanını inşa eden bir anlayışı ortaya koymaktadır. Dünya nimetlerine karşı ölçüyü, külfetlerine karşı sabrı öğreten bir bakış sayesinde insanımız, iyi-kötü, hayır-şer, güzel-çirkin her ne yaşamışsa hepsini “bu da geçer yâ hû” diye karşılamayı âdet edinmiştir. İnsanımızın kendi özünden besleyerek büyüttüğü bu öğüt, yalnızca zorluk ve sıkıntı anında değil varlık ve ferahlık anlarında da aldanmamayı tavsiye eder. Yunus Emre “Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim” derken aslında “bu da geçer yâ hû” demektedir. Birbirlerine güzel söz söylemek durumunda olanların hem ferahlık hem de darlık ve sıkıntı anlarında inanan ve doygun bir kalple “bu da geçer yâ hû” demeleri ne büyük yarenliktir.