Vücut normal şekilde 37 derece sıcaklığa ulaşamayınca kaslar titremeye başlar. Ateşsiz üşüme, örneğin soğukta çok ince giyindiğinizde ve dışarıda olduğunuzda olur. Ateşsiz üşüme söz konusu olduğunda vücut benzer bir prensibi izler. Kaslar, etkilenemeyen veya kontrol edilemeyen titremeye başlar. Bu nedenle titreme, belirli bir hastalığın açık bir belirtisi değildir, daha çok vücut daha fazla ısı üretmeye çalıştığında ortaya çıkan çeşitli enfeksiyonların bir yan etkisidir. Bu genellikle grip veya soğuk algınlığı gibi ateşli hastalıklarda görülür.
Normal titreme vakalarında titreme bir süre sonra kaybolur, ancak durum yavaş yavaş geçene kadar birkaç kez görünebilir. Kişi iyileştiğinde titreme sonunda tamamen kaybolur, bu nedenle özel bir tedaviye gerek yoktur.
Grip veya soğuğa ek olarak titreme, aynı zamanda zatürre, tetanoz, kızıl, mantar zehirlenmesi veya kan zehirlenmesinin eşlik eden bir belirtidir. Ayrıca yeterli kan dolaşımı olmadığında da ateşsiz üşüme titreme söz konusu olacaktır.
Ateşsiz üşüme, kendi başına bir hastalık değil, diğer birçok hastalığın eşlik eden bir olgusudur. Özellikle üşütmenin nereden geldiği hemen belli değilse, altta yatan hastalığı teşhis edip tedavi edebilmek için bir doktora danışmalısınız.
Ateşsiz üşüme ve titreme nedenleri
Ateş olmasa bile titreme olabilir. Bu, patolojik bir eksikliğe veya altta yatan hastalıklara bağlı olabilir. Ateşsiz titremenin yaygın nedenleri şunlardır:
• Bazı akıl hastalıkları (örneğin, DEHB) veya zihinsel ajitasyon
• Aşırı aktif tiroid (hipertiroidizm), kas aktivitesi sürekli artar ve kas titremesi oluşabilir.
• Menopoz sırasında, normal vücut sıcaklığının ayar noktası başlangıçta kısa bir süre için aşağı doğru olur, böylece vücut ısısı sıcak basmasıyla dışarı verilir. Hedef değer daha sonra tekrar normalleşir, böylece vücut ısısı titreme yoluyla eski haline döner.
• Kan basıncı düşükse titreme, baş dönmesi ve performans kaybı ile sürekli üşüme olabilir.
• Demir eksikliği anemisinde de sürekli üşüme ve titreme meydana gelebilir.
• Düşük vücut ağırlığı ile vücut soğuğa karşı daha az yalıtılır.
• Hipotermi: Dış soğuğun bir sonucu olarak normal vücut sıcaklığı 35 ° C'nin altına düşerse, hızlı kas titremeleri ile hızla tekrar 37 ° C'ye yükseltilebilir.
Ateşsiz üşüme titreme varsa ne yapmalı?
Soğuk algınlığı veya grip olmadan üşüme meydana gelirse veya nedenini net bir şekilde göremezseniz, bir doktora görünmek ve nedenini araştırmak zorunludur. Çünkü tedavi edilmesi gereken altta yatan bir hastalık olabilir. Ancak bu durum, öncelikle hipotermi için geçerli değildir. Ancak ateşsiz üşüme eşlik etse bile, düşük sıcaklık nedeniyle bağışıklık sistemi zayıfladığından enfeksiyona dönüşebilir. Bu nedenle hipotermi durumunda, etkilenen kişinin sıcak bir yere getirilmesine veya kaza durumunda battaniyelerle ısı kaybından korunmasına özen gösterilmelidir. Sıcak su şişesi veya ovalama gibi asla aktif olarak ısı eklemeyin, ancak vücudun yavaşça ısınmasını sağlayın.
Hafif bir soğuk algınlığı sonucu bir enfeksiyon meydana gelirse, vücudun ısısını yükseltmesine yardımcı olabilirsiniz. Üşüme, sıcak banyolar ve ılık çaylarla etkili bir şekilde mücadele edilir. Öte yandan ateşiniz yüksekse vücut ısısını tekrar düşürmek için soğuk bacak kompresi kullanmalısınız.
Ateşsiz üşüme ve titreme yetersiz kan dolaşımından kaynaklanıyorsa aşağıdaki besinleri tüketebilirsiniz:
• Avokado
Avokado, glutatyon adı verilen bir antioksidan içerir. Bu bileşen kan damarları için iyidir ve varisli damarların önlenmesine yardımcı olur.
Avokado, birçok yönden tadını çıkarabileceğiniz bir meyvedir. İster normal bir dilim, ister bir salata ile harmanlanmış şeklinde doğranmış olsun, beslenmenize dahil etmeniz yeterlidir.
• Biberiye
Bu kan dolaşımını güçlendirici bitki, yiyeceklerde veya garnitür olarak kullanabilirsiniz. Biberiye, antioksidan ve antienflamatuar özellikler açısından zengindir. Bu nedenle, varisli damarların önlenmesine yardımcı olmak için kullanılabilir.
Ek olarak, biberiye damarla ilgili sorunlarla mücadele eden birçok insan için ağrıyı azaltır. Biberiyeyi yemek için baharat olarak hatta çay olarak kullanabilirsiniz.
• C vitamini
C vitamini, vücudunuzun kollajen ve elastin üretimini artırmaya yardımcı olur. Aynı zamanda dolaşımı da iyileştirir. C vitamini eksikliği, varis veya kılcal damarları geliştirme riskinin artmasıyla ilişkilidir.
Diyetinize turunçgil ve tropikal meyveler, brokoli, soğan, ıspanak ve kırmızı biber ekleyin. Bu yiyeceklerin tümü, damarlarınızı güçlü tutmak için yüksek düzeyde C vitamini içerir.
• Domates
Domates, bol miktarda K vitamini içeren güçlü bir sebzedir. Vücuttaki trombosit üretimini artırır ve kan sağlığını iyileştirir.
Domates ayrıca güçlü bir antioksidan olan likopen içerir. Kardiyovasküler hastalıklara karşı korumaya yardımcı olur. Ayrıca likopen, kan damarlarında yağ birikimini azaltmaya yardımcı olur.
Domatesleri istediğiniz şekilde yiyin, çorba, salata ve hatta suyunu içebilirsiniz.
• Nar
Nar, genel dolaşım sağlığınızı geliştirmenin besleyici bir yoludur. Nar, özellikle aktif bir yaşam tarzı sürdüren insanlar için faydalıdır. Bunun nedeni, kas dokusuna oksijenli kan akışını iyileştirmeleridir.
Nar takviyeleri, meyve suyu veya sadece çiğ meyveyi yemeyi deneyin.
• Pancar
Çoğu sporcu içeceğindeki ortak bir bileşenin pancar tozu veya pancar suyu olduğunu biliyor muydunuz? Bunun nedeni, pancarın sporculardaki gelişmiş performansla bağlantılı olmasıdır. Pancar, vücudun nitrik okside dönüştürdüğü yüksek sayıda nitrat içerir. Kan akışını artıran bir besindir.
Ateşsiz üşüme ve titreme durumlarında damarlarınızın sağlığı için odaklanmanız gereken en önemli alışkanlıklardan biri susuz kalmamaktır. En iyi hidrasyon kaynağınız sudur. Su, kanınızın çok kalınlaşmasını engeller, bu da kan pıhtılaşması, zayıf dolaşım ve varis riskinizi azaltır.
