Biseksüellik ya da eşcinsellik bir hastalık değildir. Çünkü cinsel yönelim bir zihinsel hastalık olarak adlandırılamaz. Günümüzde halen bazı toplumlar ya da aileler eşcinsellik veya biseksüelliği çok ağır bir ruhsal hastalık olarak görmekte ve tedavi arayışına girmektedir. Eşcinselliğin tedavisi olarak sunulan uygulamalar mevcuttur ancak bu tedaviler gerçekten eşcinsel ya da biseksüel yönelimi olan kişilerde ciddi depresyon, yoğun kaygı, özgüven kaybı hatta intihar eğilimlerine kadar yol açabilmektedir. Eşcinselliğin veya biseksüelliğin bir hastalık olduğu yaklaşımı 40 yıl önce terk edilmiştir. Kişi cinsel kimliğiyle ilgili yoğun bir karmaşa ya da cinsel yönelim kararsızlıkları yaşıyorsa, terapi ancak bu durumda destekleyici ve yol gösterici olabilir. Burada önemli olan, kişinin bu karmaşayı, toplum ve aile baskısından dolayı mı yoksa gerçekten bir seçim yapamamaktan dolayı mı yaşayıp yaşamadığı sorusudur. Terapide bu karmaşanın asıl nedeni bulunmalı, kişinin aile ya da toplumsal baskı olmadan ne istediği, neyin gerçekten onda arzu ya da çekim yarattığı ortaya çıkarılmalıdır.