İnsanlar neden sivri dil ile insan üzmekten zevk alıyor...?
Uzun zamandır gebelikten kaynaklı akrabalarla görüşemedim, özledim ve yeni taşındığım eve çağırmak istedim. Dedem yaşlı ve hasta, her yere gidemez ama torunum çağırdı diye sevinmiş ve gelmez olur muyum demiş, bunu duyduğumda o kadar çok sevindim ki, gel gör ki evime gelir gelmez suratı 5 karış asıktı ve 'Hoş mu geldim ki, sen beni niye davet etmedin ' dedi. Neye uğradığımı şaşırdım, ' seni davet etmeme sevinmen beni sevindirmişti ' dedim. Dayım içeri geçti ve bilgisayar ekranımızı ima edip ' bu televizyon buraya fazla büyük olmuş ' diye kendince espri yaptı. Ananem ona sus dedi. Hiçbir şey demedim, sadece üzüldüm. Gelir gelmez bu kadar şiddetli şekilde modumun düşeceği aklımın ucundan geçmezdi. Ağlamamak için kendimi zor tuttum, annem ve yengem dedemin yaptığı şeyin benle ilgili olmadığını ananemle tartıştığı için bana sataştığını söylediler, kendimi toparlayıp içeri gittim. Dayım eşime yeni taşındığımjz evle ilgili " Siz baya baya level atlamışsınız' diye iltifat olduğunu düşündüğüm şeyi söyledi.
Dedem yaptığım çayı begenmedi içine karanfil katmıştım, annem kalktı yeni çay demledi. Biraz zaman geçti dedem ayaktayken annem ona evi nasıl bulduğunu söyledi, güzel değil mi dedi, " güzel olsa ne yazar kira değil mi bu ev onların değil ki " dedi. İçimden keşke eşimi rencide etmek için bu kadar çabalamasalar diye geçirdim, aslında bu kadar değillerdi, bugunku davette her şey üst üste geldi ve hayal ettiğim akraba ziyareti tatminini elde edemediğimi hissettim. Kötü bir enerji vardı. Benim çok umrumda olmadı, ama eşim ne hissediyor acaba şuan diye üzüldüm. Dedem önceden de bize geldiğinde buzdolabımı karıştırır, ne var ne yok diye bakardı, bir kere onlara bizim buzdolabını taşıdığımda ' aa sizde bu kadar yemelik malzeme var mıymıs ki" dediğinde neden buzdolabıma baktığını anladım sanki. Sanki fakir aileden gelen ama çalışkan ve başarılı eşim bize yiyecek alamıyordu(!) Kirada olmamız ve kendisinin işyeri olması zengin falan olması... Her ne kadar eşime, ' ben de zamanında senin gibi başladım' dese bile sanki kafasında bizim ve onun statü farkımız var gibi hissetmiştim.
Herneyse erkek kardeşim ve eşi erken kalkmak zorunda kaldılar kardeşim cumartesi de çalışıyor diye. Dayım ' hahah fakir cumartesi çalışıyor' diye kendince dalga geçti. Bizimle çalışmaya devam etseydin cumartesi evde olurdun dedi. Halbuki onların işyerinden çıkıp kendisine iş bulması çok daha iyi oldu çünkü aile şirketlerinde b.k gibi düzenleri var, herkes birbirine bağırıyor berbat bir çalışma ortamı anlayışsız ve psikolojik şiddetin had safhada olduğu bir ortam, zaten sülale bu ve daha fazla sivri diller yüzünden paramparça dağılmış halde, herkes birbirinden nefret ediyor ve ben bunun altında kıskançlık rekabet olduğunu hissediyorum. 3 günlük dünyada insan insana muhtaçken, söyleyin... İnsan insana bunu neden yapar, ne kazanır... Gözlerimden yaşlar akıyor, ne kardeşimin ne eşimin rencide olmasına kendim kadar bile tahammül edemem, takmıyor gibi duruyorlar özellikle kardeşim, ama ben taktım işte. Eşim mütevazi biridir övülmekten nefret eder ama fark etti durumu bence bu akşam ve evdeki robot süpürgeyi (onlarda olmayan) ve sağlam olmadığını söyledikleri Fransız balkonumuzu övdü. Sonra onların tavırları daha bir değişti . Hamileyim, ve kafam bin beş yüz bu akşamdan sonra. Akraba ziyareti huzur vereceği yerde evime kasvet mi getirdi diye düşünmekten kendimi alamıyorum.