Merhaba arkadaşlar, ailenin çocuğuna ve onun ailesine ne kadar zararı dokunabilir bunu yaşadığım olay üzerinden anlatmak istiyorum. Belki sizler de aynı hataları yapıyorsanız daha dikkatli olursunuz.
Daha önce bahsetmiştim boşanma sürecindeyim. Eşimin psikolojik sorunları var. Tedavi görüyor, daha önce de gördü. Şuan her ay binlerce lira veriyor hem psikiyatrist hem psikolog ile koordineli bir tedavi planı var. Size nedenini anlatacağım ve çoğunuz bundan dolayı bu kadar tedaviye ne gerek var diye düşünebilir ama her çocuğa farklı tesir ediyor yaşananlar.
Eşimin teşhisi duygusal yoksunluk. Çocukken görülmeme. Üç erkek kardeşin en küçüğü ve annesi misafir ağırlamayı vs çok severmiş. Eşim için, çok usluydu kendi kendine büyüdü derler hep. Tiyatro oyunlarında çok başarılıymış ama ailesi bir tek oyunu izlemeye gitmemiş. Bir karne törenine gitmemiş. Bir gün nasılsın dememiş. Yeni kıyafet almamış ki maddiyattan ziyade ne gerek var abilerinin kıyafetlerini giyer demişler. Ona değer verdiklerine dair hiçbir şey yapmamışlar. Kötü anne baba değiller, gaddar vs değiller. Bir tokat atmamislar ama hayatın koşturmasından çocuklarını görmemişler ve duymamışlar. Çocukken sürekli sokakta oynuyormuş, annesi takip etmiyormus belki o zaman öyleydi bilemiyorum. Sokakta oynuyor sandıkları zamanlarsa mahallede kendinden yaşça büyük birinin tacize uğramış. Onu da fark etmemişler. Sonuçta ortaya eşim gibi kalbi temiz ama dürtülerini kontrol edemeyen, sürekli takdir edilme ihtiyacı olan biri çıkmış.
Yakışıklı ve işinde başarılı biri. O yüzden kadınlar ona ilgi duyuyor, o da hiçbirini geri çevirmiyor. Hiçbiri ile sevgili olmuyor, fiziksel temas etmiyor ama onların ilgisi, iltifatlari hoşuna gidiyor. Ben de bunu kabul edemiyorum ve boşanıyorum. Tabi çok daha ayrıntısı var ama çok uzun olur yazarsam.
Demem o ki bir çocuğun başını okşamamak, ona okul nasıl geçti diye sormamak, başarısını takdir etmemek, aferin dememek bazen bize çok basit gibi gelebiliyor ama değil. Bunlar o kişide büyük yaralar açabiliyor. Herkes için aynı sonuç olmayabilir ama yaradılış gereği buna ihtiyaç duyan çocuğa verilmeyince ortaya bunlar çıkıyor. Bizler anneyiz, önceliğimiz çocuğumuz olsun. Onu görelim, onu duyalım. Seviyoruz elbet ama hissettirelim. Onlarla vakit geçirelim veya aklınıza neler gelirse. Ben naçizane paylaşmak istedim.