Estağfirullah. İlmin yaşı yoktur, ölüm döşeğinde dahi olsa birisi ve ilme başlasa, onu mezarda okutur hoca ederler.
Ancak şeytanın bir aldanışı vardır, o kıyamet kopmadan evvel tövbe edeceğini söyler ve henüz kıyametin kopmamasına güvenerek bozgunculuğa devam eder.
Şimdi verilen bu son nefeste ilme başlayan kişiye mezarında okuttururlar haberi bizi gaflete düşürmemeli. Çok geç değilmiş canım daha yaşıyorum nasıl olsa diyerek aldanır okumazsak, son nefesi de kaçırırız. Zira kişi nasıl yaşarsa, öyle ölür. Nasıl ölürse, öyle dirilir, nasıl dirilirse, öyle hesaba çekilir.
O sebeple nasıl ölmek istiyorsak öyle yaşamalıyız. İlme her yaşta başlanılabilir. Yeter ki doğru şekilde öğrenelim.
Ven 26 yaşındayım, 9 yaşında kendi hür irademle medreseye girdim. Hür iradem diyorum çünkü kime söylesem ailen mi zorladı diye soruyor. Hayır, benim annem zaten güzellik uzmanı, babam gazeteci. Annem sonradan dönüş yapıyor ama bize asla şunu yapın bunu edin demeyen bir kadın. Annem sağ, babam da ölmesine yakın dönüş yapana kadar sol anlayacağınız. Ben haram helal nedir görerek büyümüş biriyim. Annemin 6 evladı var, hepsi de benim gibi büyüdü ve hepsi de elhamdülillah kimsenin baskısı olmadan kendi yollarını çizdi.
10 sene okudum, bu yaşıma kadar da hocalık yaptım. Şimdi bir oğlum var ve ona ilk öğretmen annedir diyerek temel prensipleri yaşayarak gösterebilirim. Çünkü imamı Gazali; "çocuklar kalle değil halle öğrenir." Der. Kal, söz veya kelam demektir. Hal ise davranış, tavır. Söylersem yapmayabilir ama gösterirsem çocuklar illa ki birini idol alacakları için sağlam bir temel olur diye düşünüyorum.
Rabbim kaç çocuk verir bilemem ancak emanete hıyanetlik etmemek için evvela Rabbini tanıması, ardından da kulluğun vazifelerini öğrenmesi gerektiği için elimden geleni yapmak isterim. Sonra da "Her kula ancak kendi kazandığı vardır" Ayeti kerimesine göre de dünya hayatını nasıl kazanacağı hususunda eşimle bir oluruz, kabiliyeti neyse ona göre bir şeyler öğretiriz diye düşündük. Ama evvela İslam.
Medreseye göndermeyi çok isterim, benim gibi belki dile yatkındır, ardından yabancı dilleri de öğrenir. Veya babası gibi fıkıhta mahirdir, sözü kuvvetli olur. Artık Rabbim neyi hakkımızda hayırlı kıldıysa onu bize sevdirsin, sevdiklerimizi ve isteklerimizi hakkımızda hayırlı eylesin.
Helal olsun ne demek.