Büyüden korumak için aslında yapılan bir eylem. Saadet zamanında böyle bir şey olmamıştır çünkü o zaman Allah Rasulüne (sav) büyü yapmış olsalar bile henüz nasıl çözüleceğine dair ayet inmemişti. Taa ki felak nas sureleri nazil olana kadar.
Kötüler büyü yaparken veya salih hocalar büyüyü bozarlarken şahsın kim olduğuna isnat etmek için anne adıyla kendi adı söylenir, ki okunan ayet yaydan çıkan ok misali o kimseye gitsin. Misal, Ayşe kızı Fatma, Meryem oğlu Mehmet gibi.
Şimdi, yapılmış bir büyüden veya değen nazardan kurtulabilmek için (örnekteki) Fatma ismini kullanınca tekrarlanma tehlikesi vardır. Ancak gizli bir ismi varsa, Leyla gibi, o vakit Ayşe kızı Leyla diyerek daha keskin ve ona büyü yapan büyücüden korumak için daha gizli bir kurtuluş mümkün olur.
Koymak isteyen için bir beis yoktur, Allah Rasulünün (sav) yüzlerce ismi vardır, Allahü teala da kendi katında habibinin bilinmeyen isimlerinin de olduğunu söylemiştir.
Koymak istemeyen koymaz, dediğiniz gibi dinde aşikar bir ayet veya hadis bulunmaz. Ancak konulmaz diye de bir şey yoktur, zira gizli isim koymayınız diye inen bir ayet veya hadis de yoktur.