Çarşamba günü akşam için benden izin istedi. Arkadaşlarla et yemeye gideceğiz bağ evine dedi. İzin verdim. Gece geldi alkol almış kafa vücut sallanıyor. Yatıyordum ben, üzerime eğilip beni öpmeye çalışınca kokuyu aldım uzak dur dedim. Noluyor sana dedi, kimden izin aldın da içtin dedim vallahi de sana söyledim ya dedi.
Ben hatırlamıyorum, asla izin vermezdim çünkü bebekler gece aşırı öksürüp balgam kusuyor, yürek yemedim ki sana git iç diyeyim. Nasıl bakacağım ben bu bebeklere dedim.
Kucağıma kapandı, ağlamaya çalıştı beceremedi tabii. Uzak dur dedim kızdım, sesini kısarak alttan alâ alâ konuştu ama taviz vermedim. Sarılmaya çalıştı itekledim sakince. Yattı yatağa, minik kızım uykuda huzurlanıp ses çıkarınca eşim koştu hemen banyoya. Duş aldı çıktı. İndi mutfağa, kahve yapmış içmiş. Sen yat, ayıldım ben bakarım bebeklere dedi. Mecbursun zaten bakmaya dedim yattım. Kapadım gözlerimi ama uyumadım. Sarhoşa bebek emanet etmek için 9 ay karnımda taşımadım ben bebeklerimi. Zaten yarım saat sonra öyle bir uykuya daldı ki eşim, öldürsem ruhu duymazdı, gene ben baktım bebeklere tabii.
Dün sabah bahçedeyken yanıma geldi. Bağıra bağıra tersledim. İş ileri gidince beni rahat bırak, yüzünü görmek istemiyorum dedim. Kayınbabamı arayacakken tlfnu elimden aldı. Gel götür oğlunu diyecektim. Fırsat vermedi eşim çıktı gitti. 3 ya da 4 saat sonra bahçeden sesler gelmeye başladı. Kepçe, pikap, 3 adam. Bahçe'nin köşesine briketten kendine minik ev yaptırdı bir kaç saatte. Çimento, kum, mala, usta sesleri, kepçe sesleri. Hayret içinde izledim camdan ama ses etmedim. Akşam kapıyı açıp eve geldi. Sen beni kovarsan eğer ben de burada yatarım artık dedi. Acındırdı kendini ama o evi nasıl bir istikrarla yaptırdı şaşkınım. Evlilik beni o kadar çok yordu ki boşanmak adına nasıl bir hamle yapsam adam beni mat ediyor her seferinde. eve gelemezsin dedim. Ciddi olduğumun o kadar farkında ki adam yer yaptı kendine. Ben ne yapmalıyım gerçekten bilemiyorum.