Öncelikle geçmiş olsun, yaşamayan bilmez durumlarından biri bu da. Hani derler ya, annesi ölene öksüz, babası ölene yetim derler ama evladı ölene bir şey denmez çünkü denecek söz bile yoktur. Bu çok tehlikeli ve bir o kadar da ağır bir süreç belli ki. Rabbim tez elden hayırla afiyetle yardımcınız olsun.
Yanlış anlamazsanız bir şeyi hatırlatmakta fayda görüyorum. "Her nefis ölümü tadıcıdır.” (Âl-i İmrân, 3/185). “Muhakkak ki sen de öleceksin, onlar da ölecekler.”(Zümer, 39/30)
Eğer ölüm yazılmışsa bu her türlü şekilde mutlak surette gerçekleşecektir. Ama siz sebebiyle, ama doktor sebebiyle, ama başka sebeple. Öyle ya da böyle, nefes sayısı dolduysa ne yaparsanız yapın ölüm vaki olacaktır.
O sebeple evladınızın ölümünü kendiniz seçmek yerine mevcut olan vaktin son haftasına kadar bekleyip güvenilir olan başka başka doktorlardan da tekrar görüş almanız daha iyi olmaz mı? En azından çabalamış olacaksınız.
Tabi ki işin ucunda Allahın size emanet ettiği canınız da var. Onu da kötü bir duruma düşürmemelisiniz ve bu gibi ciddi kararlarda her 2 yönü de enlemesine tartıp öyle sonuç belirlemelisiniz.
Asla kolay bir durum değil, Rabbim siz de dahil tüm kadınları bu tür ağır süreçlerden hayırla afiyetle selamete çıkarsın. Ben yaşadığınız şeyi idrak dahi edemem ama 3.bir göz olarak tamamen tarafsız şekilde, naçizane söylemek isterim; bir bebeği öldürmek, normal bir insanı öldürmekten farksızdır. Hele bir anne için bu durum evlatları arasında seçim yapmasına kadar varıyorsa en vahim halindedir. O sebeple bırakın eğer öleceklerse bu Rabbimin kendi can almasıyla olsun, vesile olarak siz veya doktorlar olmasın. Eğer aldırma kadadı verecekseniz en azından sizin de zarar göreceğiniz bir durum mevcut olduğu için mutlaka ama mutlaka birkaç farklı doktordan bunun için görüş alın. Üzülmenizi ve harap olup yıpranmanızı hiç istemem. Allahım sizi en güzel, en hayırlı yolla sağlıklı şekilde afiyete çıkarsın.