Yaa çok güldüm Allah da seni güldürsün
Ben 42. Hafta bacağımın ağrısını doğum sancısı sanıp ortalığı velveleye vermiştim. Eşimle apar topar hastaneye yetiştik. 3 gün sancı çektim erken gitmişim ama geri bırakmadılar. 3 günün sonunda acil sezaryene aldılar 8 cm açılma ile. O kadar sancıdan sonra sezaryene girince cennette gibi hissettim. Doğumhanede köpek azarlar gibi azarladı ebeler. Hayatımda görmediğim aşağılamaya orada maruz kaldım. Sezaryende bir genç adam başımı okşuyor bana moral veriyor. Tatlı bir kız, bana spinal anestezi hakkında bilgi veriyor. Derken kısa süre içinde doğdu kuzum. Ama hiç ağlamadı. Sonra onu odaya çıkardılar. Ben yoğun bakımda Sabaha kadar bekledim. Annem başımda bekledi. Ama hiç susmuyorum çenem açıldı. Kadın başımda uyukluyor. Sonra benim soğuk alerjim var maalesef. Sıtma tuttu. Bana battaniyeler, yorganlar getiriyorlar ama nafile. Donuyorum. Neyse zor güç ısıtabildiler. Sonra kızımın yanına götürdüler sabah. Ama Sabaha kadar kızımı hazır mama ile beslemişler. Ben emziremediğim için. Buna üzüldüm. Sonra memeyi istemez diye. Dikişlerimi baştan savma yapmışlar, bi de enfeksiyonla uğraştım. Antibiyotik tedavisi gördüm.
İkinci bebeğimi de aradan 3 yıl geçtiğinde kucağıma aldım. Bunu normal doğurmak istiyordum ama bulunduğum şehirde yaptıracak bi babayiğit yoktu. 36. Haftada kanamam oldu. Ama böyle çok tuhaf bi kanamaydı. Plasentam aşağıdaydı. Yine acil sezaryene alındım. İmza attırdıkları kağıtta ölüm riski falan yazıyor. Çok berbat bi durum. İstemeye istemeye o kağıtları imzalamak zorunda kalmak. Başka bi seçeneğim yok çünkü. Neyse bu sefer tıp fakültesi yarı özel bir klinikti. Doktor bayağı özendi dikişime. Ama ben ameliyat boyunca ağlıyorum. Evde bir kızım var hadi bana bişey olursa napcam diye. Başımdaki asistan kız da gözünü seveyim öyle ağlama bak tansiyonun düşer doktor bana kızar diyor. Ameliyat odası soğuk olduğu için yine soğuk alerjim hortladı. Ama öyle böyle titremiyorum. Beni zaptedemiyorlar. Kaç kişi bir oldu beni durdurmaya çalışıyorlar. Çenem ayrı titriyor. Vücudum ayrı benden bağımsız titriyor. Eğer burayı ısıtırsak kan kaybından gideceğimi söylüyorlar. Ama hiç bunları duyacak halim yok. Üstüme bi ameliyat örtüsü daha örttüler. Ama yok. Dedim ben burda ölmezsem kolay kolay ölmem. Ama çok şükür yaşayacak ömrüm varmış. Yoğun bakımdaki hemşire diyor ki, tam göndereceğim, birden tansiyonun yükseliyor. Ben de üzüldüm ve korktum .Beni sakinleştirmeye çalışıyor. Oğlunun ismi ne olacak diyor. Ben de orda ismini söylüyorum. Ayy ne güzel isim falan diye bana moral vermeye çalışıyor. Halbuki kayınbabamın ismi. Hahah. Öyle böyle bu doğumu da atlattım çok şükür. Diğerine göre daha çabuk toparladım.
Şimdi de üçüncü bebeme hamileyim 6 buçuk aylığız. İnşallah buraya onun da hikayesini eklemek nasip olur hayırlısı ile. Allah hepimizi sağlıkla bebeğimize kavuştursun. Bana kalsa bi kız bi oğlan yeterdi. Ama kaynana bi yandan onun kaynanası bi yandan, kocam bi yandan üçüncü üçüncü diye çeneleri durmadı. Lanet olsun dedim seslerini kessinler. Ama mesafemi de koydum artık karışamasınlar. Hamileliği de stressiz geçireyim diye ayda bir anca görüşüyorum kaynana ile. Vazifesi olmayan işlere karışmasalar da saygınlıklarını korusalar keşke.. çok uzattım canım herkese Allah hayırlı doğumlar nasip etsin. Evlatlarımızı göz aydınlığı eylesin. Acılarını göstermesin.