Bebeğim benim... tabi ki hormonlar yüzünden böylesin.
Doğacak olan doğar, yaşayacak olan yaşar, ölecek olan ölür. Bu herkes için geçerli. Evlat acısı en büyük acılardan biridir, asla telafisi yok.
Ancak şimdi yine o buhrana kapılıp üzülürsen karnındaki bebeğin hakkına girersin. Onun seninle birleşik kalacağı aylar sınırlı, ona vereceğin her şey için 9 ayın var. Eğer mutlu olmazsan, evladın da mutlu olmaz. Bu da onun hakkına girmekten başka bir şey değil. Allah rahmet eylesin, vefat eden bebeğini düşüneceğin çok zamanın varken bu 9 ayı buna dahil etmemelisin.
Ben gamsız biriyim mesela, eşim de öyle. Bizden çıkan bize benzer diye hesap ediyorduk ama ben gebelikte hangi ruh halindeysem oğlum da şu an o ruh halinde. Ve ben bunu ancak doğduktan sonra fark ettim. Öncesinde de hiç aklım yerinde değildi, hep üzgündüm.
Ablam için de anneme bu çocuk down sendromlu demişler burnu küçük diye, annem de o ayları hep üzülerek geçirmiş. Ablam depresyondan çıkamaz, her şeye üzülür ve yatağa düşer.
Annem spnra hemen bana hamile kalmış, ablam Down sendromlu doğmadığı için de bir daha kim ne derse güvenmemiş. (4 kızın hepsine erkek demişler) Bendeyken çok umursamaz ve gamsız biri olmuş. 9 ay nasıl geçti ikinizde de bilmiyorum ama birinde ağlıyor, diğerinde gülüyordum diyor. Ben tabiri caizse güneş, ablam ay gibiyiz. Gece gündüz kadar zıttız.
Lütfen bunu evladına yapma.