Öncelikle herkese merhaba, bir süredir anonim olarak formu takip ediyordum ama bugün bende sizlere bir şey danışmak istiyorum. Biz bir senedir evliyiz. Eşimin annesi babası ayrı, babayla hiç görüşmüyorlar. Benimde annem sizlere ömür. Eşimle tanışmamız, annesi vesilesi ile oldu. Yani komşuluk vasıtası ile annesiyle tanışmıştım önce, sonra eşim benimle iletişime geçmişti. Başlarda eşimin anneside olsun istiyordu fakat eşim benden 4 yaş küçüktü, benim anne babamda ayrıydı ve annem yeni vefat etmişti yani babam başımızda değildi. Evin büyük kızı bendim 3 kız kardeşim daha vardı sorumluluk tamamen bana kalmıştı önceliğim onlardı, o dönem dünürlüklerini kabul etmedim. Eşim sabırla beklemeyi sürdürdü ama sevgililik hayatıda yaşamadık bu 3 senelik süreçte, görüşmüyordum. Sırasıyla kız kardeşlerimi evlendirdim eşim yeniden talip oldu ve babamın izniyle kabul ettim. Bu zaman zarfında ne oldu bilmiyorum. Ben atanamayan bir öğretmenim, eşim lise terk. Bir kaç dövmem var, açık bir kadınım. Bu kültürel farklılıktan mıdır yoksa ilk dünürlüğü kabul etmediğim için midir bilmiyorum, eşimin annesi baştan sona hiç bir zaman benim sevgime inanç göstermedi. Düğün süreci ve evliliğin ilk ayları tahmin edebileceğiniz gibi ilerledi.. Eşim için "keşke benim kocam olsaydı" gibi iyice absürtleşmeye başladıktan sonra tartışma çıkardım ve araya küslük girdi, evden uzaklaştırdım. İş yerim vardı ve bir hastalık sahibiyim. Temmuz ayında tam sezonu olmasına rağmen işler birden kesildi her şey sarpa sarmaya başladı günlerim kabus gibi geçiyordu yetmiyordu geceleri de kabuslar başladı. Hastalığım nüksetti. Eşimle çok çetin tartışmalara girmeye başladık son iki tartışmamızda işi şiddet noktasına getirdi. Anlaşmalı boşanma gündeme gelmeye başladı. Derken iş yerinde stok malzeme olarak aldığım ve uzun zamandır kullanmadığım bir malzemeye ihtiyacım oldu malzeme yapısı gereği kum gibi, elimi içine daldırdığımda sarılmış bir şey buldum. Kapının önüne çıkarıp açtım dışında jelatin gibi değişik bir sargı malzemesi vardı kağıdın kendisi aşırı derecede değişik bir yağ içindeydi. Osmanlıca ve Arapça okumayı biliyorum ama Arapça anlam bilmiyorum. Garip bir şekil, garip yazılar ama köşede yazan kendi ismimi anlayabildim. Kağıdın tam ortasında da kendi saçlarım olduğunu tahmin ettiğim bir saç tomarı. Bunun görseli bende mevcut ama buraya yükleyip korkutmak veya kötü niyetli insanlara örnek olmak istemiyorum. Suriyeli bir tanıdığa gösterdim benim için çeviri yaptı ve bizi yine Suriyeli bir hocaya yönlendirdi. Eşimle birlikte yanımızda bir tercümanla bu hocaya gittik. 3-4 saat burada bulunduk bize Kuranı Kerimden süreler okudu ve gece gündüz okumamız gereken ayetler belirtti. Bize erkek tarafından dul yaşayan 40lı yaşlarında bir kadının yaptığını söyledi. Hocanın bir para talebi olmadı, teklifimizi de kabul etmedi. Tavsiyesi üzerine muskayı bir ağacın altına gömdük. Psikolojik bir yıpranma yaşadığım için iş yerimi kapatıp eve istirahate geçtim. Eşimle aramızdaki geçimsizlik azaldı fakat bilinçaltı mı psikolojim mi bozuldu bilmiyorum akşama kadar evde sürekli korku içinde duruyorum. Sesler duyuyormuşum gibi oluyor veya biri geziyormuş gibi. Affedersiniz geçen gün duş alırken banyo kapısının önünde birini görür gibi oldum ve bir daha evde tekken duşa giremedim. Bugün iki defa kapı çalındı sandım açtım kimse yoktu. Bu durumu eşimle paylaşmak istemiyorum ama aşamıyorumda. Sizce bu o muskanın etkisi mi yoksa ben psikiyatrik bir destek mi almalıyım?