Bir adam, “Ya Rasulallah! Benim (biraz) malım ve çocuğum vardır. Babam da cidden benim malımı kökünden tüketmek ister.” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu;
“Sen babanın (kazancı)sın, malın da babana (helal)dır.” (İbn-i Mace, Ticaret, 64)
Buna göre bir baba, oğlunun malını kullanabilir. Zaten evlat da ana babaya bakmakla yükümlüdür. Bunda da en varlıklı evlat en öndedir. Eğer varlıklı değilse çalışır kazanır.
Burada ince bir mesele vardır, eğer evladının malını kendisi zengin olduğu halde zevkine yiyorsa o zaman evlat vermek zorunda değildir. Ancak babası zengin değilse, evlat zengin olsun olmasın babasına bakmakla yükümlüdür. Zenginlik de nisab miktarı mala sahip olmakla olur.
Burada tasarruf evladındır. Geline veya bir başkasına söz düşmez.
Eğer kayınbabanız öyle nisab miktarı mala sahip biri değilse, kocanız ona bakmakla yükümlüdür. Ana babaya hürmeti kesenin bereketi olmaz.
Kayınbabanıza veya kaynananıza giden paranın hesabını sorma hakkınız yoktur. Kendi çekirdek ailesini mahrum etmedikçe istediği kadar vermekte özgürdür.