İslamda evlilik, sadece cinsel ihtiyaç değil; karşılıklı sevgi, merhamet, nafaka, güven ve saygı üzerine kuruludur. Kadının kocası üzerinde hakkı olduğu gibi, erkeğin de karısı üzerinde hakkı vardır. Allah “Onlarla iyi geçinin…” (Nisâ 19) buyurarak erkeğe eşine güzel davranmayı emretmiştir.
Kadının kocası üzerindeki hakkı nedir? Nafakasını, yiyecek içeceğini, barınmasını sağlamak, güzel muamele etmek, şiddetten uzak durmak. (Bakara 233, Nisa 19)
Erkeğin karısı üzerindeki hakkı nedir? İffetini koruması, meşru isteklerine imkân oldukça icabet etmesi, sadakat göstermesi.
Peygamber Efendimiz (sav) ne buyurdu? “Sizin en hayırlınız, ailesine en hayırlı olanınızdır.” (Tirmizî)
Kadına şiddet, hakaret, nafakayı kısmak İslâm’da zulümdür ve erkeğin günahıdır.
Yatak meselesi hakkında olan hadise gelirsek, evet böyle bir hadisi şerif var.
“Koca hanımını yatağa çağırır da gitmezse, melekler sabaha kadar ona lanet eder.” (Buhari, Müslim)
Bu, normal şartlarda geçerli: Eşler arasında sevgi-saygı varken, kadının ciddi mazereti yokken.
Eğer şiddet, baskı, eziyet varsa; kadının soğuması mazur görülür, günaha girmez.
Asr-ı Saadetten örnek de verelim. Hz. Peygamber, hiçbir zaman eşlerine vurmadı. (Müslim, Fedâil 79)
Hz. Fatıma (ra) ile Hz. Ali (ra)tartışınca, Peygamberimiz (sav) kızını da damadını da zorlamadı, bilakis gönüllerini aldı.
Havle bint Sa’lebe (ra) kocasının haksızlığına uğradığında Allah onu duydu ve Mücâdele Sûresi indi.
Kadın zulme uğradığında “sabret, yine de kocana git” denmedi. Erkekler uyarıldı, kadınların hakkı savunuldu.
Normal şartlarda kadın kocasının davetine icabet etmezse günah olur.
Ama şiddet, zulüm, hakaret varsa kadın mazurdur, günaha girmez.
Asıl günahkâr olan, eşine zulmeden erkektir.
İslam’ın ölçüsü; Evlilik merhamet, adalet ve karşılıklı haklar üzerine kuruludur. Zulüm varsa kadın suçlanmaz, erkek sorumlu tutulur.
4 mezhepte de kadının kocasının meşru davetine icabet etmesi vaciptir.
Ama mazeret varsa (hastalık, adet, lohusalık, şiddet, ağır yorgunluk, psikolojik rahatsızlık) bu sorumluluk düşer.
İbn Âbidîn (ra) “Kadın kocasının çağrısına, zarar verici bir durum olmadıkça icabet etmekle yükümlüdür.”
(Reddü’l-Muhtâr, 3/559) buyurmuştur.
İmam Nevevî (ra) ne buyurdu? (kendisi Şafii alimidir)
“Hadiste geçen “meleklerin laneti” ifadesi, kadının haksız yere eşini reddetmesi içindir.
Eğer kadın mazeretli ise (hastalık, eziyet, şiddet) bu kapsama girmez. (Nevevî, Şerhu Sahîhi Müslim, Nikâh 122)
İbn Hacer el-Askalânî (ra) (büyük Hadis alimi) Bu hadisin, “koca çağırınca gitmezse lanet edilir” kısmının genel değil, şartlı olduğunu açıklar.
Kadın mazur ise, günah söz konusu değildir. (Fethu’l-Bârî, 9/294)
En yakın alimlerimizden elmalılı Hamdi Yazır, “Onlarla iyi geçinin” (Nisa 19) ayetini tefsir ederken erkeğin şiddet ve zorbalıkla değil, iyilikle hak talep edebileceğini vurgular mesela.
Yani kısaca, zulüm varsa bir yerde, orada zorba olan zalimdir, mazlum değil.
Gidip bunu da eşine okut.