Büyük lokma ye, büyük laf etme
anne olmadan edilen büyük laflar sonra gelir kulağımızı tırmalar;
-kendi çocuğum olsa bilirdim yapacağımı:
(şu an elimde iki adet var ve hiç bir şey yapamıyorum)
-amaan acıkınca yer nasılsa, ölecek hali yokya:
(e ama aç yavrum, ne bilsin o şimdi, ben anneyim, anlarım)
-şımarık çocuk sevmiyorum, verseler iki günde muma çeviririm:
(hadi bakalım, kolay gelsin)-bu çocuklar amma da saygısız, hiç bir şey öğretmiyorlar herhalde:
(ay cücelere bak, kadını çileden çıkardılar)
-hayatımı çocuğa göre yaşayamam, o bana ayak uydursun:
(tabi canım tabi... o restoranda oyun parkı var mıydı)
-serbest bırakırım, sıkmam... nasıl istiyorsa öyle yaşasın:
(ergenlikte sıkı takip etmek lazım, çaktırmadan alttan alttan)
-çocuğa köle olanları anlamıyorum, çocuk dediğin haddini bilecek:
(çocuğun özgüvenini sarsmamak, toplum içinde rencide etmemek lazım)
-bu çocuk milleti deli gibi ayol, bu kadar da gürültü yapılmaz ki:
(ne güzel oynuyorlar di mi)
-çocuk için yatırım yapmak çok saçma, ben okuturum, gerisi ona kalmış:
(birer tane evleri olsa, ne rahat ederlerdi ileride)
-şuna bak, çocuğu olmasa konuşacak bir şeyi olmayacakmış:
(ay bu çocuklar olmadan ben ne yapıyordum yaaa, hayat ne kadar boşmuş
-bu kadar da uğraşılmaz ki uyutmak için, uykusu gelince uyur:
(dokuz, bilemedin dokuzbuçukta uyumaları lazım, gerekirse ayakta sallar, kucakta pışpışlar, tüm misafirler muhabbetin dibine vuruyorken odaya kapanır, gene uyuturum
-süpriz bebek mi olurmuş, al kardeşim tedbirini:
(sen al canım istediğin kadar, geldi mi geliyor sağdan sağdan
-özel okula, paralı eğitime kesinlikle karşıyım:
(imkanım olsa hiç düşünmezdim doğru özel okula)
anne olmak; biraz kınadığını yaşamak biraz da tükürdüğünü yalamaktır...