Çok istiyorum biliyor musunuz ama yemin ederim ki. Sevilmenin aşık olmanın aşkla bakmanın ne olduğunu bilmiyorum. Öyle bir alıştım ki evliliğin cinsel ilişki dışında hiç bir temas gerektirmeyen bir müessese olduğuna. Sevgiye, aşkla bakilmaya, özel günde alınmasa bile söylenilen iki güzel söze. Kendimi kadın gibi hissetmeyi bırakın kadın olduğumu bir bayan olduğumu en son ne zaman hissettim onu bile bilmiyorum. Hatta şu sıralar çok güzel kıyafetlerim varken erkek yani eşimin kıyafetlerini giyiyorum. Oje sürmeyi makyaj yapmayı saçımı yapmayı çok severdim. Hatta size atabilirim makyaj malzemelerimi kullanmayı çok istiyorum eskisi gibi aynanın önüne geçip belime gelen saçlarımı duzlestirip güzel bir kıyafetimi giyip eşimle birlikte romantik bir alan oluşturmak yada bir yere gitmek. Ama inanın ki evde bırakın bunu yapmayı hayat arkadaşım olarak bile görmüyorum. Allah affetsin sanki ruh eşim başka bir yerde gibi. Yada hiç olmayacak gibi. Hep dik durdum çektiğim en büyük acıda bile göz yaşım akmadı benim. Her zaman evi pırıl pırıl olan yemeği dört dörtlük olan çocuklarına dört dörtlük bakan bir kadın oldum. Hiç eşimle bir film izlemedik ilk evlendiğimiz zaman bile sinemaya 1 2 kez gittik onda bile benim istediğim filme gelmek istemediği için ayrı ayrı filmlere girdik. En son ne zaman el ele tutuştunuz deseniz yemin ederim ki hatırlamam. Bazen diyorlar ki sen eşinle anlaşamıyorsun neden bunları istiyorsun çünkü bende bir kadınım ve benimde ruhumun okşanmaya ihtiyacı var. Hayvanindan tutun bitkisine ve insanına kadar her canlı sevgi ister. Rabbim vermedi beni bununla imtihan etti olsun vardır bir bildiği buna şükür. Ama zoruma gidiyor