Gebelik zehirlenmesi olarak da adlandırılan preeklampsi, plasentada yaşanan bir sıkıntıdan dolayı anneden bebeğe yeterli kan ve oksijen akışının sağlanamamasından kaynaklanmaktadır. Gebelik zehirlenmesine sebep olan faktörler kesin olarak belirlenemiyor olsa da anne adaylarının %6’sında görülme sıklığına sahiptir. Gebelik zehirlenmesi gerekli takibi yapılmadığı takdirde anne ve bebek için hayati risk oluşturmaktadır.
Hamilelikte Preeklampsi Nedenleri ve Belirtileri
Hamileliğin ilk birkaç ayında plasentaya kan akışı sağlayacak olan damarların yeterince gelişmemesi sonucunda anneden bebeğe kan akışının zayıflaması ve buna bağlı olarak kan basıncının artmasıyla ortaya çıkar. Hayati bir riski olan preeklamsiye karşı anne adaylarının dikkat etmesi gereken olası nedenleri şu şekildedir.
- İlk gebelik her zaman daha risklidir
- Anne adayının 18 yaşından küçük 40 yaşından büyük olması
- Anne adayının yüksek tansiyonu veya şeker hastalığının olması
- İkiz veya üçüz tarzı çoğul gebeliği olan anne adayları
- Kronik böbrek rahatsızlığı olan anne adayları
- Aile geçmişinde daha önce gebelik zehirlenmesi yaşanmış olan anne adayları
- Kanın pıhtılaşmasıyla ilgili sorun yaşayan veya buna dair ilaç kullanan anne adayları
- Aşırı kilolu anne adayları
Doktorlar, kesin olarak nedeni bilinmese de yukarıdaki belirtilerin preeklampsiyi tetiklediğini düşünmektedir. Bu yüzden de bunlardan herhangi birine sahip olan anne adaylarının hamilelikleri boyunca düzenli kontrol altında tutulmaları gerektiğini önermektedir. Risk grubunda olan anne adaylarının aşağıdaki belirtileri fark ettiklerinde de derhal doktorlarıyla iletişime geçmeleri gerekmektedir.
Gebelik Zehirlenmesinin Belirtileri
- Kısa süreli bilinç kaybı ve sonrasında hafıza kayıpları
- Görmeyle ilgili aniden ortaya çıkan sorunlar hatta körlük
- Artan nefes darlığı şikâyeti
- Mide ve karın bölgesinde şiddetli ağrı
- Yüzde, elde ve ayaklarda ciddi oranda şişlik ve ödem
- Yorgun ve halsiz hissetme
- Geçmeyen baş ağrısı
- Bebeğin hareketlerinde fark edilir oranda bir azalma
Farklı sebeplerle benzer belirtilerin yaşanabileceğini bilseniz de en önemlisi geçmeyen baş ağrısı ve bebeğin hareketlerindeki belirgin azalmadır. Bu ikisini gözlemlediğiniz anda direkt doktorunuzla iletişime geçmeli ve gebeliğiniz yakın takibe alınmalıdır. Anne adaylarında gebelik zehirlenmesinin teşhisi için öncelikle tansiyonunun düzenli takibe alınması gerekmektedir.
Yirminci haftadan sonra düzenli yapılan tansiyon ölçümü takiplerinde anne adayının tansiyonu 140/90 mmHg ise hafif düzeyde preeklampsi olarak düşünülebilir. Bu durumda anne adayı ve bebek gözlem altında tutulup mümkün olduğunca süreç yavaşlatılmaya çalışılarak anneye magnezyum tedavisi uygulanır. Ancak anne adayının tansiyonu 160/110 mmHg düzeyindeyse bu durum şiddetli preeklampsiyi işaret etmektedir ve doğum en kısa sürede gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gebelik zehirlenmesinden şüphelenildiği takdirde tansiyonun dışında anne adayında takip edilmesi gereken birkaç değer daha vardır. Bunlar, idrarda protein seviyesindeki artış, kan tahlilleri, böbrek fonksiyon testleri ve göz dibi muayenesi gebelik zehirlemesinin teşhis ve kontrollerinde başvurulacak diğer unsurlardır.
Gebelik zehirlenmesini tedavi edebilecek bir yöntem bulunmadığından aslında doğum tek seçenektir. Özellikle annenin hayatta kalmasını sağlamak adına kimi zaman bebeğin gelişimini tamamlanması beklenemeyerek acil doğum gerçekleştirilir. Gebelik zehirlenmesi yaşayan anne adaylarının doğum sonrasında belli bir süre yoğum bakım ünitesinde kalması gerekebilmektedir. Aynı şekilde gelişimini belli bir ölçüde sağlayabilmiş bebeklerin de birkaç ay kuvözde kalmaları muhtemeldir.