Nereden başlasam bilmiyorum, keşke normal doğurmasaydım mı diyeyim, ya da hayatımın sadece nefes almaktan ve refleksel tepkilerle varolmaya devam etmeye başlamaya ya da kesin her şeyi yanlış yapıyorumdan keşke hiç anne olmasamıydıma kadar gidebilir bu yazdıklarım. Hamile olduğumu öğrendiğimde korktum ama bu kadar kötüsünü tahmin etmemiştim. Üstüne üstlük doğumhanede çalışan bir hemşire olarak normal doğumun bu kadar benim üzerimde yarattığı onca travmayı artık şanssızlık sayamıyordum. Şimdi ise 3 aylık bebeğim ve ben hayatta kalmaya çalışıyoruz. İlk başta yalnız olmayacağımı düşünsem de bir yerden sonra eşiniz, anneniz de olsa kayınvaldeniz de olsa o bebekle yalnız kalıyorsunuz. Doğumhanede o kadar çok sey gördüm ki, en azından bu süreçte oradan uzaklaşmanın teselli edeceğini düşünürken sabahtan diğer sabaha sanki yeni doğumuna girdiğim bebeğin ilk muayenesini yapıyormuşçasına 7 gün 24 saat mesaide gibiydim. Yanlış anlamayın kötü yorumlar yazmayın bebeğimi çok seviyorum ama hayatımı bir gülüşüne değişecek raddeye henüz gelemedim maalesef. İnşallah gelirim demek beni korkutuyor hatta, çünkü böyle mi olacaktı yani. Destek mi dediniz var aslında, eşim bana çok yardımcı oluyor annem ara ara hala uğruyor yanıma ama sanki onlar hayatlarına devam ettiler gibi gelmiyor mu size de. Sanki bir tek benim hayatım tamamen değişmiş gibi geliyordu (Hala biraz öyle) Sosyal hayatım kendime ait özel alanım kalmamıştı. Eşim bazı günler tüm gün neredeyse arkadaşları ile ve ben, onun eve döndüğü gibi eve ne zaman döndüm hatırlayamıyorum bile. Abartmıyorum ama siz ne düşünürdünüz? Ben her gün kan ter içinde bir savaş verirken geri kalan herkes hayatını düzene sokmuştu. Hayatı kaçıran ben, hep bir yalnızlık hissiyle boğuşuyordum. Arada boş dakikalarım netflix den dizi izliyorum tamam ama böyle olmazdı bence. Müge anlı izleyemezdim çünkü bebeğim bunları duysun aklı karışsın istemiyordum. Benim psikolojimin bebeğimi etkilememesi için her şeyi yapıyordum kendimce. Kendimi bile kandırdığımı bildiğim zamanlarım oldu. Nerden biliyoruz sonuçta anlamadıklarını. Arkadaşlarımla konuşasım da gelmiyordu bunu çünkü istemiyordum işte ne işe yarayacaktı dimi. Yarayabiliyormuş oysaki. 1 ay önce bir karar verdim. Kolay olmayacaktı ve olmadı da. Öncelikle ara ara bebeğimi ne kadar zor gelse de anneme eşime kayınvalideme emanet ettim. Evet yaptım bunu çünkü artık bebeğim için benim yanında olmamın ona iyi gelmediğini gözlerimle görmeye başlamıştım. Benim yanımda giderek daha da huzursuzlaşmaya başlamıştı. Önce küçük küçük başladım. Evdeyken uzun zamandır aklımda olan bir diziyi en az iki bölüm olacak şekilde bebeğin yanında Telefonumdan değil televizyonda izledim. Eşimi tembihledim ne olursa olsun bu iki saat yanına gelmeyeceğim. Gerekiyorsa buzdolabında ki sütten ya da mamadan ver. Sonra dizinin yerini romanlara bıraktım. Özellikle annelik ile ilgili olmasın istedim. Uzaklaşmak yanlış bir karar mıydı yoksa bebeğime yakınlaşmanın ilk adımı mı? Çünkü özlem hissettim, yanına döndüğümde daha çok sarılmak geldi içimden. Haftanın en az 1 ya da 2 günü arkadaşlarıma vakit ayırmaya içimi dökmeye çalıştım. Anlamalarını ya da normal olur böyle şeyler demelerini önemsemeden. Bazen tek çıktım dışarı bir kahve için bazen de eşimle beraber anneme emanet ettiğim zamanlarda. Saolsunlar hiç ama demediler, ikiletmediler. Ne yapıcaksın ama bebeğinle beraber çıksana demeden. Kocam bana boks dersi ayarladı bana vurmak istersen daralınca torbaya benim yüzümü yapıştırıp vurabilirsin bile dedi. Şimdi o geçirdiğim 2 saat hatta bazen daha da fazlası o kadar değiştirdiki beni bazen anneme gelmene gerek yok diyebiliyorum. Bebeğimi daha candan öpüp koklayabiliyorum. Eşime bugün de sen gelme biraz akşam arkadaşlarınla her ne ise yap işte biz de oğlumla oynarız dediğim anlara tanık oldum. Uzun lafın kısası önce ben dedim biz olduk paylaşmak istedim. Bence benim gibi gizli mağdur anneler çok fazla. Sizce haklı mıyım, umarım yalnız değilimdir, ve yanlış mı yaptım, ilgisiz Bi ranne miyim şimdi de bazen emin olamıyorum ne dersiniz??