Başta bizim evler karşı karşıyaydı, aramızda yol vardı sadece. Eşimin annesi çağırırdı, babaannesi kendi evime gitmemi istemezdi. Hani eve gideceğim zaman ne işin var evde niye gidiyosun türü göndermek istemezdi söylenirdi falan. İlk 19 gün sabah gitmesem akşam gittim, sonra küçük bi sürtüşmemiz oldu babaannesiyle, her gün gitmemeye başladım. O gelmiyosun diye şikayet ettikçe daha da gitmedim daha da açtım gidişlerin arasını. Ben en başından söyledim eşime, kalabalığı sevmediğimi vakit geçiremediğimi sıkıldığımı vs. Annesigilin yanına on dakika bile olsa uğramamı, uğramazsam bile en azından aramamı söyleyen görümceme hergün arayıp hesap mı vericem diye tavır koydum. 5 ay falan sonra başka eve taşındık, daha uzak olan hani yürüyüş mesafesi ama hergün gel git yapılacak bi mesafe değil. Haftada bir bazen iki sefer arabayla ve eşimle gidip dönüyorum. Geçenlerde bi ev meselesi çıktı, hani birlikte yaşamak gibi. Maddi açıdan avantajlı geliyo ama manevi açıdan kaldırabileceğim bi durum değil açıkçası. Eve geldiğimizde açıkça eşime bunu istemediğimi ve beceremeyeceğimi daha evlenmeden önce söylediğimi hatırlattım. İkimizde şey diyoduk nişanlıyken, ailelere yakın olalım hani bi sıkıntı olduğunda yanlarında olabilelim hemen ama aynı evde gerçekten zorunda kalınmadıkça mümkün değil olmaz. Hani bu sadece onun ailesi için değil, kendi ailem için de geçerli. Bazı tavırlar en başından konulmalı, bi düzen oturduktan sonra o düzeni değiştirmek kolay bişey değil.