Evet başın sıkışsa bile okuyabilirsin kurtarır.
Mağribli büyük sûfî ve fıkıh âlimi Şeyh Ahmed Zerrûk Hazretleri’nin ve Osmanlı devri âlimlerinden “Kenzü’l-havâs” sahibi Seyyid Süleyman el-Hüseynî (Rahimehumellâh)ın beyanlarına göre evliyânın büyüklerinden ve en seçkinlerinden olan eş-Şeyh Ebü’l-Hasen eşŞâzelî Hazretleri, “Hizbü’l-bahr” adındaki vird-i şerîfini rüyasında Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’den öğrenmiştir. Dolayısıyla bu hizb-i şerîf her bir husus için okunabilir. Her niyet için belirli bir miktarı ve muayyen bir vakti vardır ki bunların beyanı şöyledir:
1) Her kim bu hizb-i şerîfi güneş doğarken okursa, Allâh-u Te‘âlâ onun ihtiyaçlarını giderir, isteklerini yerine getirir, sıkıntısını izâle eder, kadr-ü kıymetini artırır, dünya ve ahiret işlerini kolaylaştırır, inssanların ve cinlerin şerrinden onu muhafaza eder.
2) Bir zalimin yanına gitmek zorunda kalıp da onun zulmünden dollayı gidemeyen kişi, bu hizb-i şerîfi okuyup giderse, Allâh-u Te‘âlâ’nın izniyle o kişinin zulmünden muhafaza olur.
3) Bu hizb-i şerîfi beş vakit namazdan sonra okuyan kişi kimseye muhttaç olmaz ve çok zengin olur.
4) Bu hizb-i şerîfin bulunduğu eve hırsız giremez.
5) Bu hizb-i şerîf insanların muhabbetini kazanmak ve kalplerini yumuşatmak için bir kabın içerisindeki gül suyu üzerine kırk bir (41) defa okunup üflendikten sonra istenildiği zaman o sudan bir miktarı yüze sürülürse, o kişiyi görenler, onu son derece sever ve sözlerini dinlerler.
6) Bu hizb-i şerîf hastalıkların şifası için hastanın üzerine veyahut hasta uzakta olup da yanına gidilmesi zor ise hastanın kullanacağı bir eşya üzerine ara verilmeden üç gün peş peşe yirmi beş (25) defa okunursa, Allâh-u Te‘âlâ’nın izniyle o hastanın eceli gelmediyse sağlığına kavuşur.