Şayet kendin para kazanmıyosan eşinin sana verdiği paraya zam yapması gerekecek biriktirebilmen için. Benimki bana pazartesiden pazartesiye verir mesela, buranın pazarı pazartesi olduğu için pazar parası olarak. Başlarda daha az veriyodu, hani genelde 200 300 civarı veriyodu, o ara fiyatlar bu kadar uçuk olmadığı için işimi görüyordu ama kenara para atma meselesi gıdım gıdım ilerliyodu. Evlendikten 2 ay kadar sonraydı sanırım, bu el öpme vs verilen harçlıklarla elimde olan bi miktar parayı birleştirip 1 gram altın almıştım. Sonrasında elime öyle çok bi para geçmedi, anca işte kenara 300 500 atabilecek kadar geçti bi duraksama dönemi oldu borçlar taşınma vs derken. Birkaç ay önce bi yarım gram altın aldım elimde birikenle. Sonra hastanelik oldum kendi başıma çarşıya gidip gelemeyecek kıvamdaydım eşimle gittim 2 hafta, eşim hesabından bin lira çekti ve genelde hepsini harcadı çarşıda. Hani sana 300 400 lira veriyorum hem pazarı görüyosun hem para biriktiriyosun bu nasıl iş diye tribe girdi hatta. Parayı bana vermesinin daha kârlı olduğunu fark etti. Haftalık 400 vericem dedi, fiyatlar uçtu 400 yetmez dedim 500de anlaştık en son. Bu hafta 100 lira atabildim kenara, geçtiğimiz iki haftada da bi 500 atmıştım, şuanki birikim 600 oldu. Haftaya da artık nasip kısmet. Gerekmedikçe kıyafet almıyorum, alıcakssm eşime aldırıyorum ya da gözden çıkardığım parayla alıyorum. Abur cuburmuş canımın çektiğiymiş ekmekmiş onlar zaten eşimde. Verdiği parayı sadece pazar malzemesine harcamaya yada kenara atmaya özen gösteriyorum. Hatta cüzdanın bi harcama bölümü var bi de kenara atma bölümü. Kenara attıklarımı kolay kolay harcama bölümüne atmıyorum ama harcama bölümünde pazar sonu kalan parayı kenar bölümünr aktarıyorum direkt