Ben seni çok iyi anlıyorum. Ben de bir nevi benzer şeyler yaşadım. Eşimin ailesinin tuhaf bir aile olduğunu sonradan gördüm. Benim eşim de evimizi tek başına kurdu. Dünyanın borcu altına girdi. Hepsini tek başına ödedi. Arkasinda yardım edecek bir ailesi yoktu. Yine de sabır etti. Tevekkul etti. Allah yardım eder bize dedi ve gerçekten onun sabrının karşılığını Rabbim öyle bir verdi ki... Bütün borçlarını bir anda kapattı. Bir anda yeni iş kapıları açıldı ona. Sonra alanında prestij sahibi biri oldu. Rabbim verdi ve elhamdülillah veriyor da. Ben bazen hayret ediyorum nasıl bir anda böyle kazanıyorsun diyorum. O da Sen yeter ki Allah a güven, o verir diyor. Şükürler olsun ki şükreden ve sabir eden bir eşim var..Şimdi de kendisine yardımı bile dokunmayan babası yardıma muhtaç oldu ve yine oğlu yardım ediyor ona. Içten içe çok kızgınım onlara. Kocamı mazlum bıraktılar çünkü. Yardim etmesini bile şeytana uyacak olsak istemeyiz belki ama sonra diyorum ki, her şeye rağmen babası işte. Sonuçta o da zamanında oğlunu giydirdi, yedirdi, okuttu... Yine de bir hakkı var işte. Hem artık biz de anne baba olduk. Sen boşver yapılanları diyorum sonra kendime. Bırak, Allah biliyor. Sen, kendini bil yeter. Sen, içinde var olan merhamet duygusunu ve vicdanı bil yeter... Nefret yakışmıyor Adem oğlu, Havva kızına. Bırakalım, tebessüm edip geçelim onların yaptıklarına. Bak ne demiş hem Hacı Bayram Hünkarım : Bilmek istersen seni,
Cân içinde ara cânı.
Geç cânından bul ânı,
Sen seni bil, sen seni.