Gelin de insandır, kayın valide de…
Melek değildirler.
İkisinin de iyi yanları olabileceği gibi, zaafları ve kusurları da olabilir.
İkisi de imtihandadır.
Birbirlerini melek gibi değil, şeytan gibi de değil; insan gibi görmeleri iyi iletişim kurmaları lazım.
İletişim dili yargılayıcı değil; bağışlayıcı, şefkatli, merhametli, tatlı dilli, saygılı, sevgi dolu, içten, mütevazı, takdir edici ve yumuşak huylu olur, olmalıdır.
Bunların her biri müstakil olarak sünnettir, Allah’ın ahlâkındandır, yani Allah’ın bir ismine dayanır.
Bu sebeple, bizim için de güzel ahlâktandır.
İletişim dili böyle ahlâkî güzelliklerle süslü bir dildir.
Bu güzelliklerden taviz verilemez.
Muhatabınız suçlu olsa yine verilemez.
Üstelik muhatabınız gelin veya kayınvalide gibi aile içi bir fert ise…
Bu ahlâkî güzellikler daha bir değer kazanır.
Aslında her iki taraf birbirlerinin kötü niyetli olmadıklarını çok iyi bilirler.
Bir de iyi iletişim kurmayı becerebilseler, başka bir problem kalmayacak!
İmam-ı Şafii diyor ki: “Dostlarla yapılan sohbetle boy ölçüşecek bir güzel davranış daha yoktur. Onların ayrılığı kadar da keder veren bir şey yoktur.”
Dostların, birbirlerinin değerini ayrılıkta bilmeleri kadar acı bir şey var mıdır
Bu aralar hep kayınvalideler hakkında paylaşımlar yapiliyor bende kendimce bu yaziyi sizinle paylaşmak istedim okuduğunuz için tesekkür ederim..