*Çam Ağacı “Gelenek” Mi, Yoksa Bir Yanılgı Mı?* ❌❌
Son yıllarda ülkemizde, özellikle alışveriş merkezlerinde, belediyelerde ve hatta bazı evlerde çam ağacı süsleme furyasının hızla yayıldığını görmekteyiz. Anadolu topraklarında yüzlerce yıldır var olmayan bir gelenek, ne oldu da bir anda günlük hayatımızın içine girdi? Peki, bu alışkanlık kime ya da neye özenerek yapılıyor? Batıya mı? Batı bunu neden ve nereden benimsemiş? Gelin, bu konuyu biraz irdeleyelim.
*Çam Ağacı Gerçekte Nereden Geliyor?*
Hristiyanlık geleneği olarak görülen çam ağacı aslında bir pagan geleneğidir. Hristiyanlık öncesi dönemde, özellikle Kuzey Avrupa’da yaşayan pagan toplumlar, her daim yeşil kalan çam ağaçlarını doğanın döngüsünü, hayatı ve ölümsüzlüğü temsil ettiği gerekçesiyle kutsal sayıyordu. Kış gündönümünde (21-22 Aralık), doğanın uyanışını ve baharın gelişini kutlamak için evlerini bu ağaçlarla süslüyorlardı. Bu gelenek, daha sonra Hristiyanlık tarafından benimsenmiş ve farklı bir anlam yüklenerek Noel ağacı adı altında yeniden şekillendirilmiştir.
Peki, hiç düşündünüz mü? İsa Aleyhisselam’ın doğduğu Beytüllahim’de çam ağacı yetişir mi? Ortadoğu’nun iklimi ve coğrafyası düşünüldüğünde, tüm bölge genelinde çam ağacı yaygın bir bitki bile değildir. Bu geleneğin Hristiyanlıkla bağdaştırılmasının, 16. yüzyılda Alman reformcu Martin Luther’in, bir çam ağacını mumlarla süsleyerek evine getirmesiyle başladığı bilinir. Bugün yaygın olan Noel ağacı geleneği de buradan doğmuştur. Yani aslında çam ağacı, ne Hristiyanlığın ne de İsa Aleyhisselam’ın doğumuyla ilgili bir semboldür. Pagan geleneklerinin izlerini taşır ve Hristiyanlık sonradan bu geleneği kendi içine katmıştır.
*Ağaca Tapınma ve Günümüzde Çam Ağacı*
Çam ağacı geleneği, kökeni itibarıyla pagan ritüellerine dayanır ve nesnelere tapınmayı, onları kutsallaştırmayı içerir. Batılı toplumlar, pagan geleneklerini kültürel bir unsur olarak benimsemiş ve bu ritüeller zamanla seküler bir şekil almıştır. Fakat burada asıl dikkat edilmesi gereken soru şudur:
Biz, böylesine köksüz, Hristiyanlığa bile ait olmayan, ağaca tapan bir ritüele neden özeniriz? Bir insan bunu evinde süsleyerek neden sergiler, önünde fotoğraf çeker ya da bu yabancı geleneği neden içselleştirir? Bu soruların cevabı, sadece özentiyle açıklanabilir. Ancak özenti, bizi kendi köklerimizden, inançlarımızdan ve değerlerimizden uzaklaştıran bir girdap değil midir?
*Bizim Değerlerimiz ve Sorulması Gereken Soru*
Bizim, dini mübin İslam gibi kusursuz bir inancımız ve onun bize sunduğu kadim, köklü geleneklerimiz varken, Batı’nın kökeni tartışmalı ve anlamını yitirmiş ritüellerine neden ihtiyaç duyalım? Çam ağacı süslemek, dini ya da kültürel bir ihtiyaç değil, aksine kendi değerlerimizi ve inançlarımızı gölgede bırakan bir unsurdur.