İlk doğumumda ailelerimiz bizi boşandırmaya çalıştılar. Lohusa lohusa beni o kadar yordular ki. Annem bana kendi evinde bakmak istedi, kaynana ve eşim bebeğimi kaçırdılar. Ben bebeğimi getirin diye çıldırdım. Polisi arayacaktım. İlk düşüğümde kürtajda kaynana kalmak istemişti yanımda ve beni çok sinirlendirmişti her hareketi, her lafı. Bu yüzden annemin kalmasını istedim. Ama içime sindirmediler. Gerçekten çok toksik bi aileye gelin gittim. Lohusalığım ağlamakla geçti. Abim, eşimin üstüne yürümüş, eşim, annemin üstüne yürümüş. Abim, hastanenin duvarını patlatmış. Beyzbol sopası ile kayınbabamı korkutmuş. Kayınbaba polis çağırmış. Bebeğimi getirdiler. Ama eşimi ve evimi özledim. Anneme dedim ben boşanmayacağım, eşimi seviyorum. Tamam dediler beni serbest bıraktılar bir hafta sonunda kavuştum yuvama.
İkinci doğumda annem düğüne gitti, mecburen kaynana ile geçirdim lohusalığı. Covid zamanıydı bir de. Kaynana çok sinirlendirdi beni. Çenesi durmadı. Yok yürümüyorsun hiç, yok çocuğu emzir, yok şu, yok bu.. şunu pişirdim, bunu yaptım.. eline sağlık anne diyorum. Teşekkür için yapmadım diye tersliyor.. iyi kötü geçti o da..
Üçüncü doğumda aklım başıma geldi. Anama dedim beni bırakma. Sağolsun yarı kırkıma kadar günlük geldi, her işimi yaptı. Gece eve gitti yatmaya. Kaynana gelemedi. Keyfim yerindeydi.. ama tabii onda da doktorlar bıdı bıdı yaptılar. İsteğe bağlı şeyleri, reddettiğim için bir ton laf işittim. Moralimi bozdular. Allah'a havale ediyorum..