Şöyle anlatayım sana annem babam iki evladını toprağa verdi.
Annemde hipertansiyon çıktı ölene kadar ilaca mahkûm oldu. Bir günde insan yaşlanır mi ikiside yaşlandı bir günde hemde. Çocukları kocaman delikanliydi yani.
Babamın huyu değişti aksi sinirli tahammülsüz oldu.
Babam pek anlatmaz Ama bir kere bana şey demişti boğazı dugumlenerek geçtiğimiz bütün yollar bana onları hatırlatıyor burdan geçtik böyle yaptık . Çok çok üzülmüştüm. Mezarlık şehir içinde bizim muhakkak yol ordan geçer hergun ordan geçince ne acelemiz vardı da gittiniz diye ağlıyorum demişti .
Annem desen bıkmadan usanmadan yıllardır her perşembe gidiyor ağlıyor kızıyor geliyor. Gidince içim açılıyor diyor ama daha çok üzülüyor. Ablam üzüntüden kötü bir hastalığa yakalandı. Yani ölen gidiyor falan ama asıl ölen geride kalan oluyor.
Bizi sorsan her şeyimiz var Elhamdülillah maddi olarak çok iyi durumdayım ama bazen oturup ben abimi özledim keşke biseyim olmasaydı abilerim olsaydı diye ağlıyorum.
Sonra çocuklarım geliyor anne ne oldu diye bişey olmadı deyip kalmıyorm . Çünkü onların bana ihtiyacı var.
Aile darmaduman oluyor anlıyor musun . Ne Bayram ne düğün ne de özel bir gün herşey anlamsız geliyor.
Aklında varsa kötü bişey yapma etme derim valahi anneni kendi ellerimle öldürürsn . Bunun cevabını inan bana ALLAHA veremezsin . Keşke bana yakın olsan sana gerçekten ailemin ilk ve son halini göstersem. Yani demem o ki bi kaşık eksilince evden hiç birşey eskisi gibi olmayacak